Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25056
Karar No: 2017/7233
Karar Tarihi: 05.07.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/25056 Esas 2017/7233 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/25056 E.  ,  2017/7233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki asıl ve birleşen dava davacıları vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 30.05.2017 Salı günü davacılar vekili Av.... ile davalı ...vekili Av....geldi. Davalı ... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    -K A R A R-

    Davacılar vekili, asıl davada, davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın asli kusurlu olarak murisin kullandığı araçla çarpışması sonucu murisin vefat ettiğini, murisin uzman çavuş olduğunu, müvekkillerinin murisin eşi, çocukları, anne ve babası olduğunu, destekten yoksun kaldıklarını, taleplerinde tüm denkleştirme nedenlerinin dikkate alındığını, davalının sigortalısının tam kusuruna dayanılmadığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş... için 600 TL maddi, diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 100’er TL maddi olarak toplam 1.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 16.4.2012 tarihinden işleyecek davalıdan tahsilini talep etmiş, birleşen davada, murisin kullandığı davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın tali kusurlu olarak karıştığı iki taraflı trafik kazası sonucu murisin vefat ettiğini, murisin uzman çavuş olduğunu, müvekkillerinin murisin eşi, çocukları,
    anne ve babası olduğunu, destekten yoksun kaldıklarını, taleplerinde tüm denkleştirme nedenlerinin dikkate alındığını, davalının sigortalısının tam kusuruna dayanılmadığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalıya sigortalı aracın kusuru nispetinde davacı eş ... için 600 TL maddi, diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 100’er TL maddi olarak toplam 1.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 16.4.2012 tarihinden işleyecek davalıdan tahsilini talep etmiş, 12.11.2012 tarihli dilekçe ile davalı ... ile uzlaştıklarını, poliçe üst limiti olan 225.000 TL’yi tahsil ettiklerini, bu şekilde sulh olduklarından asıl davanın konusuz kaldığı yönünde beyanda bulunmuş, bedel artırım dilekçesiyle taleplerini eş ... için 64.196,16 TL’ye, çocuk... için 9.532,02 TL’ye, çocuk ... için 14.943,69 TL’ye, baba... için 4.000,00 TL’ye, anne... için 5.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekili, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 1-Asıl dava konusuz kalmakla esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2-Birleşen davada; a-Anne...ve Baba... nın açtığı destek tazminatına yönelik davanın reddine, b-Eş ... nın açtığı davanın kısmen kabulüne, 18.904,39 TL nin, çocuk ... ..."nın açtığı davanın kısmen kabulüne, 6.262,41 TL nin, çocuk ...."nın açtığı davanın kısmen kabulüne, 11.954,95 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birleşen dosyanın davalısı ... Sigortadan tahsiline, bu davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm asıl-birleşen davalar davacıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Asıl ve birleşen dava destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma tazminatı 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 45/II. maddesinde (6098 Sayılı BK"nın 49 vd. maddeleri) düzenlenmiş olup "Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir." şeklinde hükme bağlanmıştır.
    Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun
    kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK."nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacılardan ... ve ... desteğin anne ve babası olup oğullarının ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Mahkemece davacı anne ... ile baba..."nın müteveffa çocukları...arasında fiili bir destek ilişkisi olduğu, anne ve babanın destek ihtiyacı içerisinde bulunduğunu ispat edemedikleri gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatının reddine hükmedilmiştir. Oysa evli evlat olan murislerin de anne ve babalarına destek olmaları hayatın olağan akışı gereğidir. O an fiilen destek olmasa da, ileride destek olması muhtemeldir. Nitekim, yoksun kalınan destek sadece parasal yardım olarak düşünülemez. Evladın hafta sonlarında, bayram günlerinde vs. anne ve babayı ziyareti, her türlü hastalık ve sair sıkıntılarında yardımlarına koşması, onlara bakmaları da destek kapsamında değerlendirilmelidir. Bu durumda davacı anne ... ile baba...’nin delilleri toplandıktan sonra, aktüer bilirkişisinden alınacak ek raporun sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçeyle adı geçen davacılar bakımından talebin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2- Tazminatın saptanması için öncelikle zararın belirlenmesi gerekir. Bu nedenle ilk olarak zararla ilgili indirim sebepleri uygulanarak gerçek zarar belirlenecek, sonra da tazminattan indirim nedenleri uygulanacaktır.
    Somut olayda hükme esas alınan 22.4.2014 tarihli aktüer bilirkişi raporunda, hesaplanan tazminattan öncelikle asıl dava davalısı .... tarafından davacılara yapılan ödeme güncellenip mahsup edilmiş, daha sonra kusur indirimi yapılmış ise de, hesaplanan tazminattan önce kusur oranına göre indirim yapılıp, sonra ödemenin tenzil edilmesi gerekmektedir. Ayrıca asıl dava davalısı .... tarafından dava açıldıktan sonra 6.6.2012 tarihinde davacılar ..., ... ve ...’ya yapılan toplam 250.000 TL ödemenin güncellenmeksizin tazminattan mahsup edilmesi gerekirken ödeme güncellenerek mahsup edilmiştir. Oysa,
    yargılama devam ederken davadan sonra yapılan ödeme tutarının yasal faiz eklenmeksizin, hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece hesaplanan tazminattan önce itibar edilen kusur oranına göre indirim yapılıp, sonra asıl dava davalısı .... tarafından yapılan ödeme güncellenmeden mahsup edilerek (davacılar bakımından kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla) sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Davacıların Balı olan soyadlarının gerekçeli karar başlığında Ballı olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl-birleşen davalar davacıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl-birleşen davalardaki hükümlerin BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl-birleşen davalar davacılarına geri verilmesine 05/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi