19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/11889 Karar No: 2019/7327 Karar Tarihi: 16.04.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/11889 Esas 2019/7327 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 5607 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan mahkum edilmiş, ancak temyiz başvurusu yapılmıştır. Dosya incelendikten sonra, temyiz isteğinin reddi nedeni bulunmadığı için, mahkeme kararı incelenmiştir. Kararda, gümrük kaçakçılığı suçlarının devletin egemenlik hakkını ihlal ettiği ve vergi kaybına sebep olarak kamu hizmetlerinin finansmanında güçlüklere yol açabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında daha önce verilen bir mahkumiyet hükmünün bozulduğu ve aynı mağdurun sanık tarafından aynı suçun birden fazla işlenip işlenmediğinin tartışılması gerektiği ifade edilmiştir. Sonuç olarak, verilen hüküm 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilerek bozulmuştur. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin bu maddeye ilişkin bazı hükümlerini iptal ettiği ve yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 5607 sayılı Kanun, TCK'nun 43/1. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/11889 E. , 2019/7327 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 19/04/2013 tarihinde işlediği suç nedeniyle açılan Hassa Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/175 Esas sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizce aynı gün 2019/12125 Esas sayılı dosya üzerinden incelenerek bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, Kabule göre de; Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.