14. Hukuk Dairesi 2018/4607 E. , 2020/2366 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.04.2009 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.05.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda “yasal zorunluluk nedeni ile taraf sıfatı kalmayan davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile ... Köyü 5592 ada 8 parselde bilirkişinin 31.8.2010 tarihli krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen 1304,00 kısımla ilgili imarla oluşan sicil kaydının iptaline ve bu kısım üzerinde imar öncesi kadastral hak durumuna dönülerek ... Köyü 1219 parsel sayılı kadastro parselin ihyasına, terditli olarak açılan tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına” dair hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nin 01.11.2013 tarih ve 2013/10026 E. 2013/10129 K. sayılı ilamıyla “...ihyası istenilen 1219 parsel sayılı ve 2357 metrekare miktarlı taşınmazın ihyasına karar verilebilmesi için bu ihdas parseli üzerinde imar uygulamaları ile oluşturulan tüm alanların dava konusu edilmesi gerekirken, sadece 5592 ada 8 sayılı imar parseli çekişmeye konu edilmiş olup, Mahkemece de, 5592 ada 8 parselin 1304,00 m2"lik kısmıyla ilgili iptal ve bu kısımla ilgili imarla oluşan sicil kaydının iptaline ve bu kısım üzerinde imar öncesi kadastral hak durumuna dönülerek ... Köyü 1219 parsel sayılı kadastro parselin ihyasına şeklinde kısmi ihya hükmü kurulması doğru değildir. O halde Mahkemece, davacıya 1219 sayılı ihdas parseli üzerinde imar uygulamaları ile oluşturulan diğer imar parselleri ve park alanıyla ilgili olarak kadastral parselin ihyasına yönelik dava açma olanağı sağlanarak bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi, toplanan ve toplanacak olan deliller çerçevesinde birlikte hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir. Ayrıca kabule göre de, ihyasına karar verilen çekişme konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmemiş olması ve davada terditli tazminat talebi bulunmadığı halde bu konuda istek varmış gibi hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğuna göre, hüküm altına alınması gereken karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması gerekirken nispi olarak tayin ve takdiri de isabetli değildir..” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz etmişlerdir.
20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik talebin dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.