17. Hukuk Dairesi 2014/25266 E. , 2017/7232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından manevi tazminatla sınırlı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın yaya murislere çarpması sonucu murislerin vefat ettiğini, murislerin müvekkilinin annesi ve küçük kızı olduğunu, müvekkilinin küçük kızının desteğinden yoksun kaldığını, elem çektiğini, murislerin cenaze giderlerinin de müvekkili tarafından yapıldığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla cenaze masrafı, yol masrafı ve destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere 250,00 TL maddi, 95.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini destekten yoksun kalma tazminatı için 41.310,19 TL, cenaze ve yol gideri için 774,63 TL olmak üzere toplam 42.084,82 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin cenaze masrafları için davacıya 6.000 TL ödemede bulunduğunu, kazada murislerin kusurlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; ıslah ta gözönüne alınarak 42.084,82.-TL maddi tazminat ile davacı ... için 25.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09.09.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından manevi tazminatla sınırlı olarak temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, davacının 95.000 TL talepli manevi tazminat davasını hem annesi, hem de çocuğu olan murisleri kaybetmesi nedeniyle açtığı anlaşılmıştır. Manevi tazminat davası iki murisin ölümü nedeniyle açıldığından, mahkemece HMK"nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda davacıya her iki murisin ölümünden kaynaklanan manevi tazminat istemlerinin ne kadar olduğunun ayrı ayrı açıklattırılması gerekmektedir. Ayrıca murislerin sayısı, tarafların kusur oranı, ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarı davacı için bir miktar az olup, her bir muris bakımından ayrı ayrı olacak şekilde daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile manevi tazminata ilişkin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 5.7.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.