Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25271
Karar No: 2017/7231

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/25271 Esas 2017/7231 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/25271 E.  ,  2017/7231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... ve davalı ... mirasçıları vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunan murisin tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, davalı sürücünün kazada tam kusurlu olduğunu, murisin emekli maaşı almakla birlikte ayrıca haftada dört gün pazarcılık yaptığını ve pazarcılıktan aylık gelirinin 1.500 TL ile 2000 TL olduğunu, murisin müvekkillerinin eşi ve babaları olduğunu, davacı eş ve evlat...’in destekten yoksun kaldığını, tüm müvekkillerinin elem çektiğini, davalı sürücü ve malikin murisin akrabaları olduğunu beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 60.000 TL maddi tazminat ile davacı eş ... için 50.000 TL manevi, davacı kızı ... için 35.000 TL manevi, davacı oğul... için 35.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini davacı eş ... için 70.516 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili, müvekkilinin poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, olayda hatır taşıması olduğunu, manevi tazminattan sorumlu olmadığını, müvekkilince davacı eş ... için 13.8.2007 tarihinde 23.614 TL’nin bankaya havale emriyle yatırıldığını ancak müvekkili şirketin hesaplarına iade edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalılar ... ve ... vekili, kazanın yolcu murisin direksiyona sebepsiz yere müdahale etmesi sonucu gerçekleştiğini, murisin müvekkili...’ın öz kardeşi, müvekkili...’in kayınbiraderi olduğunu, murisin araçla köylerine menfaat beklenmeksizin götürüldüğünü, olayda hatır taşıması olduğunu, davacı evlatların reşit olup destek tazminatı hakları olmadığını, talebin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 1-Davacı ... bakımından: a-Maddi tazminat açısından; davanın kısmen kabulü ile toplam 14.713,00 TL nin kaza tarihi olan 25/06/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan ve dahili davalılardan (... mirasçılarından) (davalı ...Ş bakımından dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak ve sigorta poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, b-Manevi tazminat açısından; davanın kısmen kabulü ile toplam 15.000 TL"nin kaza tarihi olan 25/06/2007 tarihinden itibaren davalılar ... mirasçılarından ve ... dan alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davacı ... bakımından; a-Manevi tazminat açısından; davanın kısmen kabulü ile toplam 10.000 TL"nin kaza tarihi olan 25/06/2007 tarihinden itibaren davalılar ... mirasçılarından ve ... dan alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-Davacı ... bakımından; a-Manevi tazminat açısından; davanın kısmen kabulü ile toplam 10.000 TL nin kaza tarihi olan 25/06/2007 tarihinden itibaren davalılar ... mirasçılarından ve ..."dan alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... ve davalı ... mirasçıları vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiştir.
    1-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına
    sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir. Zorunlu trafik sigorta şirketi işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlenmekte olup, işleten de sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
    Somut olayda davacıların yolcu murisi tek taraflı trafik kazası sonucu vefat etmiştir. Kaza tespit tutanağına göre davalı sürücü Mehmet aracın hızını viraja girerken azaltmamaktan 8/8 oranında kusurlu bulunmuştur. Yargıtay ilgili ceza dairesi tarafından 15.5.2013 tarihinde onanarak kesinleşen ceza davasında aldırılan ... raporu seçenekli olarak düzenlenmiş olup, ceza mahkemesince hükme esas alınan seçeneğe göre yolcu muris, sürücü yanında yolcu olarak uykudan uyanıp paniklemesi ve direksiyona sarılıp sürücüye müdahale etmesi neticesinde sürücünün direksiyon hakimiyetini zaafa uğratmış olduğu düşünüldüğünden dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı nedeniyle KTK 47/d maddesi gereği 2. derecede kusurlu, davalı sürücü ... ise otomobiliyle giriş yaptığı hafif eğimli virajda aracının hızını azaltıp emniyetli bir şekilde geçiş yapacak duruma uygun bir şekilde düzenlemediği, dikkatsiz ve tedbirsiz davrandığı için meydana gelen kazada KTK 52/a maddesi gereği 1. derecede kusurlu bulunmuştur.
    Mahkemece ...’dan aldırılan 28.3.2011 tarihli ilk rapor seçenekli olarak düzenlenmiştir. Buna göre 1. durumda; davalı sürücü Mehmet sevk ve idaresindeki otomobille mevcut şartlara göre aşırı hızlı seyretmiş olup %30 kusurlu, müteveffa... yolculuğu sırasında emniyet kemeri takmamış ve davalı idaresindeki aracın direksiyonuna müdahale ederek aracın seyir dengesini bozup sebebiyet vermiş olduğu olayda %70 kusurlu, 2. durumda; müteveffanın davalı idaresindeki aracın direksiyonuna müdahale etmediği ya da
    araç kontrolsüz ve hızlı bir şekilde bankete girip şarampole doğru yöneldiği sırada yola çevirmek düşüncesi ile müdahale ettiğinin kabulü halinde; davalı sürücü Mehmet sevk ve idaresindeki otomobille hızlı bir şekilde seyri sırasında kaplama dışına doğru hatalı doğrultu manevrasında da bulunarak neden olduğu olayda %85 kusurlu, müteveffa Ahmet Bircan her ne kadar doğal olarak yol dışına doğru çıkmakta olan aracı refleks olarak tekrar yola doğru çevirmek düşüncesi ile yapmış olduğu müdahalede kusur gerektirecek bir durum yoksa da, yolculuğu sırasında emniyet kemeri takmamış olmakla %15 kusurlu bulunmuştur.
    Mahkemece alınan ... raporu ile ceza dosyasındaki ... raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için ...’dan ek rapor aldırılmıştır. 13.5.2014 tarihli ... ek raporu da seçenekli olarak düzenlenmiş olup, mahkemece itibar edilen seçeneğe göre yolcu muris yolculuğu sırasında emniyet kemeri takmamak ve davalı idaresindeki aracın direksiyonuna müdahale ederek aracın seyir dengesini bozmaktan %70 oranında kusurlu, davalı sürücü ... aşırı hızla seyretmekten %30 oranında kusurlu bulunmuştur. Her ne kadar ... ek raporunda ceza ... raporunda müteveffa yolcunun emniyet kemeri takmaması irdelenmeden yapılan kusur dağılımı oluşa uygun düşmeyip, bu raporun sonuç kısmında yapılan kusur dağılımına uyulmadığından bahsedilmiş ise de, yine de iki rapor arasında kusur bakımından açık fark oluşmuştur. Ceza dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporu ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki kusur oranlarına ilişkin açık çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru olmayıp rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda, mahkemece, ... veya Karayolları Genel Müdürlüğü gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan alınacak bilirkişi raporu ile kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu içeriği, ceza dosyası ve tüm dosya kapsamına göre tarafların olaydaki kusur oranları hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenip kusur yönünden meydana gelen çelişkiler giderilerek, sonucuna göre davalı ... şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin sair, davalı ... ve davalı ... mirasçıları vekilinin katılma yoluyla tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin sair, davalı ... ve davalı ... mirasçıları vekilinin katılma yoluyla tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar, davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 5.7.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi