11. Ceza Dairesi Esas No: 2011/4333 Karar No: 2013/1189 Karar Tarihi: 23.01.2013
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2011/4333 Esas 2013/1189 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, araç muayenesinde sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın yargılandığı bir dava ile ilgilidir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, iddianamenin kabulü kararı verilmeden duruşmaya başlanılmasının usuli bir aykırılık olduğunu belirtse de, kovuşturma aşamasında gerçekleştirilen diğer işlemlerin geçerli olduğunu ve bu nedenle aykırılığın hüküm esasına tesir etmediğini ve mutlak bozma nedenleri arasında sayılmadığını ifade etmiştir. Ancak, sanık hakkında \"resmi belgede sahtecilik suçu\"nun olası kastla işlenemeyeceğini göz önünde bulundurmadan TCK'nun 21/2. maddesi uygulanarak eksik ceza tayini ve araştırma yapılmadan kamu zararının giderilmemiş olduğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması hatalı bulunmuştur. Kanun maddeleri olarak ise Ceza Muhakemesi Kanunu (5271) Madde 191 ve Türk Ceza Kanunu (5237) Madde 21 belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2011/4333 E. , 2013/1189 K.
ARAÇ MUAYENESİNDE SAHTECİLİK
RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU (CMK) (5271) Madde 191
TÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 21
"İçtihat Metni"
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.05.2012 gün 2011/2-361 esas, 2012/201 karar nolu ilamında da belirtildiği üzere iddianamenin kabulü kararı okunup açıklanmadan duruşmaya başlanarak 5271 sayılı CYY’nın 191/1. maddesinde aykırı davranılmış ise de; kovuşturma aşamasında gerçekleştirilen diğer işlemler geçerli olup, sözkonusu usul hükmüne uyulmaması hükmün esasına tesir eder nitelikte bir aykırılık olmadığı ve mutlak bozma nedenleri arasında da sayılmadığından tebliğnamedeki iddianamenin kabulü kararı verilmeden yargılamaya başlandığı gerekçesine dayalı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1)Sahibi bulunduğu aracın gerekli harçlar yatırılıp ilgili diğer belgeler de eklenerek yetkili istasyona götürülüp teknik muayenesinin yaptırılmadığını , araç teslim edilmeksizin sadece ruhsatının kimliği tespit edilemeyen şahsa verilerek muayene işleminin sahte biçimde yapıldığını bilecek durumda olan sanığın, yüklenen suçu kasten işlediği sabit olduğu gibi “resmi belgede sahtecilik suçunun” olası kastla işlenemeyeceği gözetilmeden, suçun olası kastla işlendiğinden bahisle sanık hakkında TCK"nun 21/2. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, 2)Sanığın eyleminden dolayı herhangibir zarar meydana gelip gelmediği, gelmişse giderilip giderilmediği ilgili kurumdan sorulup araştırılmadan, sabıkasız olan sanık hakkında, suçun işlenmesiyle oluşan kamu vergi zararının giderilmemiş olduğundan bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 23.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.