11. Hukuk Dairesi 2012/8118 E. , 2014/326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2011
NUMARASI : 2011/81-2011/66
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/12/2011 tarih ve 2011/81-2011/66 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07.01.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. E. O. ile davalı vekili Av. N.. K.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 06.01.2005 tarihinde akdedilen “Uzak Mesafe Telefon Hizmetleri Antalya Bölge Temsilcilik Sözleşmesi” ile müvekkilinin davalı şirketin bölge temsilciliğini aldığını, bu sözleşme ile davalı tarafından sağlanacak olan uzak mesafe telefon haberleşmesi ile diğer Atlas Online kurumsal hizmetlerinin bölge temsilcisi tarafından pazarlanması hususunda anlaşma yapıldığını, ancak davalı şirket tarafından sağlanan ve müvekkili şirketin bölge temsilcisi olarak müşterilerine satmış olduğu kontür yüklü telefon hatlarının davalı şirketin vaatte bulunduğu görüşme imkanını hiçbir zaman sağlayamadığını, müşteriler tarafından müvekkili şirkete iletilen şikayetlerde belirtilen sorunların hiçbirinin çözüme kavuşturulmadığını, çok kısa bir sürede müvekkili şirketin müşterilerinin çoğunu kaybederek, iş yapamaz hale geldiğini müvekkilinin hem davalı şirkete yaptığı ödemelerin karşılığını alamadığını hem de müşterilerini kaybederek kar mahrumiyetine uğradığını ileri sürerek, sözleşmenin haklı sebeple feshi ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000,00 TL"nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili istenmiş olup, yargılama sırasında yapılan ıslah ile istenilen miktar 36.470,00 TL artırılarak toplam 46.470,00 TL"nin tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece iddia, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 31.12.2006 tarihi itibariyle 14.340,13 TL alacaklı olduğu ayrıca data hattı kullanım bedeli olarak davalıya peşin ödenen 32.130,03 TL"nin halen davalı elinde bulunduğu, davacının bu istemlerinin yerinde olduğu ancak kar mahrumiyeti isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 14.340,13 TL bakiye alacak ve 32.130,03 TL maddi zarar alacağı toplam 46.470,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, taraflar arasında akdedilmiş sözleşmenin haklı nedenle feshi ile sözleşmeden doğan alacak istemlerine ilişkindir.
Anayasa"nın 36, 1086 sayılı HUMK"nın 73 ve 6100 sayılı HMK"nın 27. maddelerinde taraflar dinlenmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden yani hukuki dinlenilme hakkı yerine getirilmeden karar verilemeyeceği düzenlenmiştir.Bu husus yargılamaya hakim olan ilkelerden olup, mahkemece buna uyulması gerekmektedir.Somut uyuşmazlıkta, davalı şirkete çıkarılan dava dilekçesi şirketin adresten ayrılması nedeniyle tebliğ edilemediğinden mahkemece davalı şirketin adresinin tespiti için ticaret siciline yazı yazılarak davalının sicil adresinin bildirilmesi, bildirilen adresin iade edilen davetiyedeki adresle aynı olması halinde TK"nın 35. maddesi gereğince, farklı olması halinde ise normal yolla davetiye tebliğine karar verilmiştir. Mahkemenin bu ara kararı üzerine ticaret sicil memurluğuna yazı yazılarak, davalı şirketin sicilde kayıtlı adresi sorulmuş, sicil memurluğundan gelen yazı cevabına göre de davalı şirketin sicil adresinin davetiye tebliğ edilen adresten farklı olduğu anlaşılmıştır.Bu durumda, mahkemece verilen usul ve yasaya uygun ara kararı gereğince davalı şirketin sicilde kayıtlı adresine dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğ edilmesi gerekirken, bu hususa aykırı olarak tebligat, Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre bila tebliğ gelen ilk adrese yapılmış, ıslah dilekçesi de aynı şekilde aynı adrese çıkarılmış, bu şekilde yargılamaya davalı tarafın yokluğunda devam olunarak, karar verilmiştir. Oysaki dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı şirketin sicilde kayıtlı adresine gönderilerek, davalıya tebligat hususunun yerine getirilmesi, bu şekilde usulüne uygun olarak taraf teşkilinin sağlanarak yargılamaya devam olunması gerekirken, yapılan usulsüz tebliğler ile davalının yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiş, taraf teşkili usulüne uygun olarak yerine getirilmeden yapılan yargılama sonucu verilen kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin uyuşmazlığın esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.