11. Ceza Dairesi Esas No: 2013/773 Karar No: 2014/22508 Karar Tarihi: 29.12.2014
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2013/773 Esas 2014/22508 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, resmi belgede sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğunu belirterek, suçun işlenmesiyle birlikte herhangi bir kişinin haksızlığa uğraması halinde bile suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, yani kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceğini açıkladı. Bu nedenle, sanığın suça konu sahte nüfus cüzdanını düzenlemesi ve sahte sürücü belgesini kullanması nedeniyle resmi belgede sahtecilik ve iftira suçlarından mahkemece yargılandığı belirtildi. Ancak, mahkemenin eksik inceleme yaparak yazılı şekilde karar vermesi nedeniyle, hüküm bozuldu. Kararın yanlışlığına neden olan kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun \"Kamu güvenine karşı suçlar\" bölümü ile 204/3. maddesi ve 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendi.
11. Ceza Dairesi 2013/773 E. , 2014/22508 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2010/263976 MAHKEMESİ : Fethiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 25/05/2010 NUMARASI : 2007/660 (E) ve 2010/412 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK.nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği cihetle, suça konu M.A.. adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı ile birlikte araçta ele geçirilen ve savunmaya göre ayrı bir dava konusu edildiği belirtilen sanığın fotoğrafının bulunduğu Salih Karakaş adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesini kullanmaktan dolayı sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve iftira suçundan kamu davası açılıp açılmadığı araştırılıp, açılmış olması halinde, mümkünse her iki dava dosyasının birleştirilmesi, mümkün değilse, ilgili dosyanın onaylı örneğinin dosyaya celbi sağlanarak, dava açılmadığının belirlenmesi halinde ise, temyize konu iş bu davanın dayanağını oluşturan 10.12.2007 tarihli iddianame ile sanık hakkında M. A.. adına düzenlenen nüfus cüzdanını düzenlemek suçunun yanında olay günü S. K..adına kiraladığı araç ile işlediği hırsızlık suçundan yakalandığında kendisini S. K.. olarak tanıtıp adı geçen adına düzenlenmiş sürücü belgesini ibraz etmek suretiyle sahtecilik ve iftira suçlarından dava açıldığı kabul edilerek, öncelikle M. A.. adına düzenlenmiş nüfus cüzdanında fotoğrafı bulunan şahsın tespit edilebilmesi amacıyla suç tarihinde sanığın yanında bulunan arkadaşları Yakup ve O.K.. ile hırsızlık suçunda kullanılan aracı kiraya veren şahsın dinlenerek fotoğraftaki şahsı tanıyıp tanımadıkları sorulup sanığın M. A..adına düzenlenen sahte kimlik belgesinden de sorumlu olduğunun kabulü halinde suça konu belgelerin farklı tarihlerde düzenlenip düzenlenmedikleri araştırılıp, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, sanığın eylemlerinin zincirleme şekilde işlenmiş tek suçu oluşturup oluşturmayacağının da karar yerinde tartışılmasından sonra, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, mahkemece hükme esas alınan ve suçun konusunu oluşturduğu kabul edilen M.A.. adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafın sanığa ait olmayıp bu belgenin sanık tarafından düzenlendiği veya sahteliği bilinerek kullanıldığına ilişkin kanıtların nelerden ibaret olduğu da kararda açıklanıp gösterilmeden eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması 2-Kabule göre de; a-Suça konu sahte nüfus cüzdanının kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nun 204/3. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini, b-5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yer alan diğer hak yoksunluklarının ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.