11. Hukuk Dairesi 2013/16119 E. , 2014/321 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/07/2012 gün ve 2011/297-2012/167 sayılı kararı bozan Daire’nin 17/06/2013 gün ve 2012/14880-2013/12503 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 1986 yılında asfalt üretimi yapmak için kurulduğunu, davalı şirketin ise 2007 yılında müvekkili ile aynı konularda faaliyet göstermek amacıyla kurulduğunu, davalının ticaret unvanında "İstanbul" ve "Asfalt" sözcüklerini tanıtıcı unsur olarak kullandığını, davalının müvekkilinin ticaret unvanını taklit ederek iş hayatında menfaat sağlamak amacı güttüğünü ileri sürerek haksız rekabetin tespitini, davalının "İstanbul" ve "Asfalt" sözcüklerinin ticaret unvanından silinmesini ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket ile davacının unvanları arasında gerek şekil ve gerekse yazılış gerekse renk ve söyleşi olarak hiç bir benzerlik olmadığını, müvekkilinin limited şirketi, davacının ise anonim şirket olduğunu, müvekkilinin haksız bir menfaat elde etmesinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacı şirketin ticari unvanını 1986 yılından beri kullandığı, davalının ise 2007 yılından beri kullanmakta olduğu, her iki şirkette ""İstanbul"" ve "" Asfalt"" ibaresinin ortak olduğu, diğer ibarelerin ayırt edicilik unsurunu taşımadığı, her iki şirketin aynı iş kolunda faaliyette bulundukları, unvandaki benzerliğin iltibasa yol açacak derecede olduğu, davacının uzun yıllar kullandığı ticari unvanındaki ibarelerin davalı yanca kullanılmasının unvan tecavüzünü oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 17.06.2013 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
.../...
S/2
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 01,95 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nun 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 09/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
52,40 KDH
50,45 KDPH
01,95 KDBH
228,00 Ceza
09/01/2014-