Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3795
Karar No: 2020/2365
Karar Tarihi: 27.02.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3795 Esas 2020/2365 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/3795 E.  ,  2020/2365 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.07.2008 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazda yapılan her iki imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini ileri sürerek, imar öncesi duruma dönülmesi ve ihdasen oluşan 1152(180) parselin yeniden Hazine adına tescili, mümkün olmaz ise tazminat isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden eski hale ihya isteğinin kabulüne dair hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 14.02.2013 tarihli ve 2013/187 Esas, 2013/2020 Karar sayılı ilamıyla; “… mahkemece yapılan inceleme ve esas alınan teknik bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; dava konusu yapılan taşınmaz Kabasakal Köyü 1152 nolu parsel olduğu halde, Şambayadı Köyü 1152 nolu parselin sicil kaydının getirtildiği, öte yandan; uygulama neticesinde alınan 09.12.2010 tarihli teknik bilirkişilerin rapor ekinde yeralan krokinin infaz kabiliyetinin bulunmadığı gibi, kök parselin çekişmeye konu imar parsellerinin ne kadarlık bölümüne isabet ettiği hususları da açıklığa kavuşturulmuş ve isabet eden bölümler kroki üzerinde de gösterilmiş değildir. Hal böyle olunca, öncelikle Kabasakal Köyü 1152 parsel sayılı taşınmazın tedavüllü tapu kaydının getirtilmesi, ondan sonra mahallinde harita mühendisi vasfına haiz 3 kişiden oluşan bilirkişi marifeti ile yeniden keşif yapılarak, dava konusu kök parselin hangi imar parsellerine isabet ettiği hususunun saptanarak bu konularda bilirkişilerden açıklayıcı, doyurucu ve infaza imkan verecek şekilde krokili rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Kabule göre de; imar uygulamasının kamusal tasarruf olduğu ve dava açılmasına davalı gerçek kişilerin sebebiyet vermediği gözetildiğinde harç, yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden davalı gerçek kişilerin sorumlu tutulmaması gerekirken aksi yönde hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir..." şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin 28.04.2016 tarih, 2015/12463 Esas- 2016/5155 Karar sayılı ilamıyla"....dava konusu taşınmazın, tescil beyannamesine göre Hazine adına ihdas edilmesi ve dağıtım cetvellerinde de Hazine parseli olarak imar uygulamasına tabi tutulması karşısında Hazine ile mülkiyet ilişkisinin bulunmadığı söylenemez.
    Hal böyle olunca, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, mahallinde harita mühendisi sıfatını haiz 3 kişilik bilirkişi heyetiyle yeniden keşif yapılarak, dava konusu Kabasakal köyü 1152 sayılı kök parselin hangi imar uygulamalarına tabi tutulduğu ile çap sınırları içerisinde hangi imar parsellerinin oluşturulduğunun tespit edilmesi, bu konularda bilirkişilerden açıklayıcı, doyurucu ve infaza elverişli biçimde krokili rapor alınması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.’’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
    Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
    Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik talebin dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 27.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi