15. Hukuk Dairesi 2019/3128 E. , 2019/4765 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı ... İnş. Tur. Eğt. Müş. San. Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davalı ... İnşaat Ltd. Şti. hakkında açılan davanın HUMK’nın 409. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davalı ... İnş. Tur. Eğt. Müş. San. Tic. A.Ş. hakkında açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı ... İnş. Tur. Eğt. Müş. San. Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalılar ile davacı arasında değişik tarihlerde yapılan sözleşmeler uyarınca davalıların kooperatife ait arsaları mevzii imardan geçirmeyi, imardan önce ve sonra müşavirlik yapmayı taahhüt ettiklerini, ancak davalıların kooperatife yararlı hiçbir iş yapmadıklarını, sözleşmede yapılması kararlaştırılan mevzii imarın yapılmasının İmar Müdürlüğü’nün yazılı bildirimine göre mümkün olmadığının anlaşıldığını bu nedenle davalılara yapılan ödemelerin karşılıksız kaldığını belirterek davalılara yapılan ödemenin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinde “Davanın kooperatif genel kurul kararına binaen Türk Ticaret Kanunu’nun 341. maddesine göre ikame edildiği” belirtilmiş ise de; davacı vekili 17.09.2003 tarihli dilekçesinde, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 341. maddesine göre açılmış bir sorumluluk davası olmayıp alacak davası olduğu, dava dilekçesinin 3. sayfasının sonunda zuhulen Türk Ticaret Kanunu’nun 341. maddesinin yazıldığını açıklamıştır. Dava dilekçesine ekli ... 25. Noterliği’nin 27.01.2003 gün 3991 yevmiye nolu ve ... 11. Noterliği’nin 29.04.2002 gün ve 6989 yevmiye numaralı vekaletnamelerinin incelenmesinden davacı ... adına denetim kurulu üyeleri (denetçiler) ... ve...’ın 31.03.2002 tarihli kooperatif genel kurul tutanağının 6. Sayfasında yönetim kurulu üyeleri hakkında dava açılması konusunda denetim kuruluna verilen yetkiye dayanarak temyize konu davayı açan avukata vekaletname verdikleri anlaşılmaktadır.
Gerçekten kooperatif yöneticileri hakkında açılan bir sorumluluk davasının görülebilmesi için 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollaması ile dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 341. maddesi hükmüne
göre, genel kurulca sorumluluk kararı alınması ve davanın denetçilerin tümü tarafından ya bizzat ya da vekalet vererek avukat aracılığıyla açılıp takip edilmesi gerekir. Diğer bir deyişle kooperatif denetçilerinin ancak kooperatif adına yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açma yetkileri vardır. Ne var ki, somut olayda, dava kooperatif yöneticileri aleyhine açılmadığı gibi davacı vekilince de davanın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 341. maddesine dayalı kooperatif yöneticilerinin sorumluluğuna ilişkin tazminat davası olmadığı açıklanmıştır.
Bu halde kooperatif denetçilerinin 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince bu kooperatifin taraf olduğu sözleşmeye dayalı açılan alacak davasında taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti, davada taraf olabilme, usuli hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip olan kişi, davada davacı veya davalı olabilecektir. Somut olayda davanın kooperatif yetkililerince açılması gerekir. Davacı kooperatif 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na tabi bir “yapı” kooperatifidir. Anılan yasanın 55/1 maddesi gereğince, kooperatif yönetim kurulu kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetlerini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır. Buna göre kooperatifi yönetim kurulu temsil eder. Eldeki davanın da kooperatif yönetim kurulu tarafından bizzat açılması ve takip edilmesi veya davayı açan ve takip eden vekile kooperatif yönetim kurulu olarak (bu sıfatla) vekâletname vermeleri ya da vekaletname verecekleri başka bir vekil aracılığı ile davayı açarak takip etmeleri gerekir. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesine göre taraf ehliyeti dava şartıdır. Dava şartlarının varlığının yargılamanın her aşamasında aranması gerekir. HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir ise de; aynı maddenin 2. cümlesinde dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verileceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davanın, dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddedilebileceği hükmü getirilmiştir.
Bu durumda dava şartı noksanlığının tamamlanması mümkün olduğundan kooperatif yetkililerinin (kooperatif yönetim kurulu üyelerinin) az yukarıda açıklandığı şekilde davaya katılımının sağlanması için davacıya HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca kesin süre verilerek oluşacak sonuca göre yargılama sürdürülüp davanın karara bağlanması gerekir.
Anılan eksiklik giderilmeden yargılamaya devamla davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyiz eden davalı ... İnş. Tur. Eğt. Müş. San. Tic. A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ... İnş. Tur. Eğt. Müş. San. Tic. A.Ş."ye geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.