4. Ceza Dairesi 2017/12620 E. , 2021/496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama, hakaret
HÜKÜMLER : Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ..."e yükletilen Rabia"ya yönelik sair tehdit suçundan verilen beraat hükmü ile hakaret suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına kararı ile sanık ..."e yükletilen İsmail"e yönelik silahla kasten yaralama eyleminden verilen beraat hükmü, sanık ..."a yükletilen tehdit suçundan verilen beraat hükmü ve sanık ..."a yükletilen ..., ..., ... ve ..."e yönelik ayrı ayrı tehdit eylemleri ile .., ... ve ..."a yönelik yaralamaya teşebbüs eylemlerinden verilen beraat hükümlerinin ve ...e yönelik hakaret eyleminden verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın temyizinde;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye aykırı olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Diğer hükümlerin temyizine gelince;
a) Sanık ..."a yükletilen kardeşi katılan ..."a yönelik kasten yaralamaya teşebbüs eyleminden verilen beraat hükmü yönünden;
aa)Olay yerine gelerek müdahale eden, İlçe Jandarma Komutanlığında görev yapan ve duruşmada dinlenen tanıklar ... ile ..."in aşamalarda sanık ..."in ""tahra"" olarak nitelendirilen alet ile ..."e vurmaya çalıştığını fakat engel olduklarını ifade etmeleri karşısında, adı geçen tanıkların beyanlarına neden itibar edilmediği, yeterince açıklanıp tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanık ... hakkında ..."e yönelik yaralamaya teşebbüs suçundan beraat kararı verilmesi,
bb)Bozmaya uyularak suçun sübutunun kabulü halinde ise;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
b)Sanık ..."a yükletilen Münevver ve Celil"e yönelik hakaret eylemlerinden; sanık ..."a yükletilen Münevver, Aysel ve Nihat"a yönelik hakaret eylemlerinden verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümleri yönünden;
Sanık ..."nın tehdit ve sanık ..."in ise tehdit ve yaralamaya teşebbüs suçlarından beraat etmesi karşısında, TCK"nın 125/1.maddesindeki hakaret suçlarının CMK"nın 253/3 maddesi uyarınca uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla, aynı Kanunun 253 ve 254.maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun bu kapsamda belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.