4. Hukuk Dairesi 2020/3193 E. , 2021/345 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki TBK"nun 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ve terditli olarak açılmış alacak davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 02/06/2020 gün ve 2020/1148-2020/1477 karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, TBK’nın 19. maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil ve terditli olarak açılmış alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, muvazaa sebebine dayalı asıl talebin reddine, yardımcı talep yönünden ise istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; taraf vekillerinin temyizi üzerine ilk karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 27/09/2016 tarihli, 2015/17079 esas, 2016/8289 karar sayılı ilamıyla; davacının tüm temyiz itirazları reddedilerek, davacının terditli talebi yönünden dava açmakta hukuki yararı olmadığından bu talebin de reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalılar yararına bozulmuştur.
Davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04/12/2018 tarihli, 2017/1657 esas, 2018/11650 karar sayılı ilamıyla; davacının diğer karar düzeltme istemleri reddedilmiş, “Davanın terditli olarak açılması halinde mahkemece, ilk istenilen taleple ilgili olarak bir değerlendirme yapıldıktan sonra bu talebin kabul görmemesi halinde ikinci talebe geçilerek bu taleple ilgili olarak bir değerlendirme yapılır. Talepler aralarında terditli olmakla birlikte ortada tek bir dava bulunduğundan, yapılan yargılama sonunda talebin biri kabul görür veya her iki talep de reddedilir, her iki halde de tek bir hüküm kurulacağından yargılama gideri tek olarak hükmedilir. Bu nedenlerle, mahkemenin ortada iki dava varmış gibi ilk taleple ilgili olarak ret kararı vererek davacı aleyhine vekalet ücreti hükmetmesi, ikinci talebin kabul edilerek, bununla ilgili ayrı bir yargılama giderine hükmetmesi isabetli değildir. Davacı vekilinin temyiz aşamasında getirdiği bu yanlışlığın maddi yanılgı sonucu dairemiz bozma kararında yer almadığı anlaşıldığından davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan karar düzeltme talebinin kabulü ile bozma ilamımıza bu bozma gerekçesinin de eklenmesi gerekmiştir” gerekçesiyle davacının karar düzeltme istemi kabul edilerek Dairenin 27/09/2016 tarihli önceki bozma kararına ilaveten açıklanan bu nedenle de mahkeme kararı bozulmuştur.
Yerel mahkemece bozma kararlarına uyulmuş, davacının muvazaa sebebine dayalı asıl talebinin mahkemenin 25/02/2014 tarihli ilk kararıyla reddedildiği ve temyizde onanarak kesinleştiği belirtilerek ilk talep yönünden hüküm kurulmamış, davacının terditli talebinin ise hukuki yarar yokluğundan reddine, asıl talep yönünden ilk kararda davalılar lehine vekalet ücretine hükmedildiğinden yeniden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 02/06/2020 tarihli, 2020/1148 esas ve 2020/1477 karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir. Taraf vekillerinin karar düzeltme isteği üzerine dosya yeniden incelenmiştir.
Mahkemece Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 27/09/2016 ve 04/12/2018 tarihli bozma ilamlarına uyulduğu belirtilmişse de bozma ilamlarının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulması halinde bozmaya uygun karar verilmesi gerekir.
Şöyle ki; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04/12/2018 tarihli bozma ilamında terditli istekler içermekle birlikte ortada tek bir dava olduğu, bu nedenle tek bir hüküm kurulacağından yargılama gideri ve harca tek olarak hükmedilmesi gerektiği belirtilmesine karşın; bozma sonrası mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince terditli davada davacının asıl ve yardımcı talebi, yargılama gideri ve harç yönünden yeni ve tek bir hüküm kurulmaması doğru bulunmamıştır. Bu durum kararın bozulmasını gerektirir ise de karar onanmış bulunduğundan, davacının karar düzeltme istemi HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca kabul edilmeli; Dairemizin 02/06/2020 tarihli, 2020/1148 esas ve 2020/1477 karar sayılı onama ilamı kaldırılmalı ve karar gösterilen nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440-442. maddeleri gereğince yukarıda açıklanan nedenle davacının karar düzeltme isteminin KABULÜNE, Dairemizin 02/06/2020 tarihli, 2020/1148 esas ve 2020/1477 karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, mahkeme kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve tashihi karar talep eden taraflardan önce alınan onama harcı ile peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 01/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.