3. Hukuk Dairesi 2016/17209 E. , 2017/6551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki nafaka arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde ; tarafların boşandıklarını, boşanmayla birlikte müşterek çocuk 13.01.2004 doğumlu ...’ın velayetinin müvekkiline bırakıldığını, müşterek çocuk için aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, dava tarihinden itibaren 350 TL arttırılarak aylık 500 TL"ye yükseltilmesi ile birlikte dava tarihinden itibaren aylık 500 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davacı tarafça açılan yoksulluk nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulü ile;.... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2009/217 Esas 2010/370 Karar sayılı 26.06.2012 kesinleşme tarihli ilamı ile davalı için bağlanan 150 TL tedbir nafakasının dava tarihinden başlamak kaydı ile 100 TL artırılarak aylık 250 TL"ye yükseltilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkûm edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
Davada, iştirak nafakasının arttırılması istenmiştir. Mahkemece, kurulan hükümde nafaka yoksulluk nafakasının arttırılması olarak nitelendirilmiş, yine ikinci bendinde
tedbir nafakası olarak belirtilmiştir. Mahkemece, HMK"nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2)Bozma sebebine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine mahal olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bette açıklanan açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.