14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/2708 Karar No: 2010/3567 Karar Tarihi: 01.04.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/2708 Esas 2010/3567 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/2708 E. , 2010/3567 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar-davacı aleyhine 23.01.2008 ve 07.05.2008 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ..., davalı-davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ..., 844 parsel sayılı taşınmazına ulaşımını sağlayan yola 846 ve 847 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin bina yapmak suretiyle elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve binaların taşkın kısımlarının yıkılmasını istemiştir. Birleştirme kararı verilen Refahiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/20-67 sayılı dosyasında, davacı ..., ... ...’ya yönelttiği davasında, 846 parsel sayılı taşınmazında bulunan binanın bodrum katına toprak doldurmak ve taşınmaza ağaç dikmek yoluyla davalının elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve toprağın kaldırılması ile ağaçların sökülmesini istemiştir. Mahkemece, davaların kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... ile birleştirilen dosyadaki davacı ... vekili temyiz etmiştir. Davalar, yola ve çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile kal istemlerine ilişkindir. TMK’nun “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683/2. maddesi “Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Dava konusu taşınmaz elbirliği veya paylı mülkiyet biçiminde bulunabilir. Elbirliği mülkiyetinde bu mülkiyete katılan kişiler arasında ortaklık mevcut olup mülkiyet tüm ortaklara aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye edilene dek mal ve haklar kişilere değil ortaklığa katılanların tamamına aittir. Elbirliği mülkiyetinin bu özelliğinden ötürü ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Somut olayda, tapu kayıtlarından 847 parsel sayılı taşınmazın ... ... adına kayıtlı olduğu; sunulan veraset ilamından da malikin 13.08.2002 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Davacı ..., 847 parsel sayılı taşınmazdaki binanın taşkın bulunduğundan kal’ini istemiş, anılan taşınmazın tapu kayıt maliki veya mirasçılarına yönelik dava açmamış, harcı yatırılmamış dahili dava dilekçesi tebliğ ettirmiştir. Bu taşınmaz malikleri hakkında usulünce dava açılıp eldeki davayla birleştirilmeli ya da usul ekonomisi açısından harcı ödenmiş dahili dava dilekçesi ile davaya dahil edilmeleri gerekir. Mahkemece usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, 847 parsel sayılı taşınmaz maliki ... ...’nın mirasçısı olan ... ...’nın dava tarihinden önce 08.08.2007 tarihinde öldüğü anlaşıldığından bu kişinin mirasçıları belirlenip, kendilerine karşı dava yöneltilmeden hüküm kurulması da doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 01.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.