15. Ceza Dairesi 2017/14954 E. , 2018/4510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 204/1, 43, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK"nın 155/2, 43, 52/2, 53, CMK 326/son maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılana ait ...Dayanıklı Ev Ürünleri isimli mağazada satış temsilcisi olarak çalıştığı, muhtelif tarihlerde müşterilerden olan ..."tan taksitlerini tahsil ettiği halde işyerine vermediği, ayrıca yine müşterilerden ..., ... ve ..."a cep telefonu satarak ücreti peşin aldığı halde, taksitli yapmış gibi sözleşme ve ekinde senet tanzim ederek parayı kendisine aldığı, ayrıca hayali bir kişi olduğu anlaşılan ... isimli kişiye mal satmış gösterip sahte senet verdiği, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia olunduğu olayda;
1- Sanık hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Yargıtay 23. Ceza Dairesi"nin eksik inceleme nedeni ile önceki hükmün bozulmasına ilişkin ilamında, kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanun"unda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerektiği, aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmayacağı, yine belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık özelliğinin tespitinin mahkemeye ait olduğu cihetle, suça konu bonoların asılları getirtilerek duruşmada incelenip özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan ve denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulduktan sonra yasal unsurları taşıyıp taşımadığı ve iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de; dosya kapsamında... adına düzenlenen senedin bulunmadığı anlaşılmakla, öncelikle denetime imkan verecek şekilde bu senedin fotokopisinin dosya arasına alınması, ayrıca dosya arasında bulunan ..., ... ve ... adına düzenlenen senetlerde tanzim yerinin yazmaması karşısında; ... adına düzenlenen senet fotokopisi de dosya arasına alındıktan sonra senetlerin zorunlu unsurlarının açık bir şekilde tekrar zapta geçirilmesinin ardından senetlerin kambiyo senedi vasfı taşıyıp taşımadığının tespiti, taşımaması halinde sanığa atılı suçun özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmeden, bozmayı etkisiz hale getirmek sureti ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Davaya konu olan ..., ..., ..., ... ve ... isimli şahıslardan sadece ..."in dinlendiği, diğer şahısların dinlenmedikleri anlaşıldığından; öncelikle katılana ait işyerinden, isimleri geçen bu şahıslara ne şekilde ulaştıklarının ve ... isimli şahsın hayali bir şahıs olduğunun nasıl tespit edildiğinin sorulması, varsa kimlik bilgilerinin alınması suretiyle şahısların tespiti ile dinlenmeleri; ..."ın yargılama sırasında hiç duruşmaya çağrılmadığı anlaşılmakla dosyada bulunan tahsilat makbuzlarında yazan adresinden araştırılması; sanık müdafii bozma ilamı öncesi 24/06/2011 havale tarihli dilekçesinde ..."in sanığın kayınbiraderi olduğunu, adresin sanıktan öğrenilebileceğini belirtmesi karşısında, sanıktan ..."in adres bilgilerinin sorulması; yine gerekirse dosyada bulunan ... ve ..."a ait sözleşmelerde telefon numarası yazması karşısında, telefon numaralarının ait olduğu kişilerin tespitinin sağlanması suretiyle bu kişilere ulaşılması ve dinlenmelerinin ardından toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın zincirleme suç niteliği kazanan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.