11. Hukuk Dairesi 2013/16630 E. , 2014/318 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Çivril Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23.06.2011 gün ve 2009/104-2011/317 sayılı kararı onayan Daire’nin 07.06.2013 gün ve 2011/14810-2013/11904 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 1970’li yıllardan beri tarım makineleri imalatı ve satışı yaptığını, ... Kardeşler Ziraat Aletleri” markasının 21.11.1978 tarihinde, ... Kardeşler” markasının da 16.03.1993 tarihinde müvekkili adına tescil edildiğini, davalı şirketin 1997 yılında ...unvanı ile tescil olunduğunu ve müvekkilinin bütün satış noktalarında müvekkili firma malı izlenimi yaratarak “...” ismini ürettiği makineler üzerine yazdığını, müvekkili tarafından davalı şirket aleyhine açılan dava sırasında unvanını “... Tarım Makinaları Sınai ve Tıbbıgazlar İm. San. ve Tic. Ltd. Şti.” olarak değiştirdiğini, ancak davalının “Nazmi” ibaresini daha küçük, “Demirdöğer” ibaresini daha belirgin kullanmak suretiyle tecavüzün devam ettiğini, fatura, kaşe ve imal ettiği makineler üzerine kullandığı markanın müvekkilinin kullandığı tescilli marka ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olup iltibas teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının müvekkilinin markasına vaki tecavüzünün men’ini, ticaret unvanı ve marka olarak kullandığı “Nazmi Demirdöğer” ibaresindeki “Demirdöğer” ibaresinin isim, levha, amblem ve ticaret unvanından çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili şirket ortağı Nazmi Demirdöğer’in kardeş olup, müvekkili şirket ortağının ad ve soyadının unvanda yer almasının yasal olduğunu, unvanda başka ayırt edici unsurlarının da bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davalı şirkette üretilen makineler üzerinde tek başına "Demirdöğer" ibaresinin bulunmayıp, "..." ibaresinin belirgin bir şekilde kullanıldığı, TPE"den onaylı olarak davalının kullandığı "Nazmi Demirdöğer" markasıyla davacıya ait "..." markası arasında herhangi bir taklit amacı güdülmediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 07.06.2013 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, davacı markasına vaki tecavüzün men’ine, davalının ticaret unvanı ve marka olarak kullandığı “Nazmi Demirdöğer” ibaresindeki “...sim, levha, amblem ve ticaret unvanından çıkarılmasına karar verilmesine karar verilmesi istemine ilişkindir. Dairemizin 18.12.2008 tarihli bozma kararında belirtildiği üzere yine Dairemizin 01.02.2005 tarihli ilamında bozma nedeni olarak gösterilen hususlar dışında tutulan davalı
.../...
-2-
şirketin sahiplerinden “...”in kendi ad ve soyadını şirket unvanında kullanmasının yasaklanamayacağı hususu kesinleşmiştir. Dairemiz tarafından bozma nedeni yapılan husus ise, davalının dava tarihinde tescilli bir markası bulunmadığı halde unvanındaki bir unsuru marka olarak kullanıp kullanmadığı ve tescilli unvanını da tescil edilmiş hali dışında unvan olarak kullanıp kullanmadığının tespitine yöneliktir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda verilen son kararda davalı şirkette üretilen makineler üzerinde tek başına "Demirdöğer" ibaresinin bulunmayıp,......" markasıyla davacıya ait "... markası arasında herhangi bir taklit amacı güdülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bilirkişi 20.02.2011 tarihinde yapılan keşif sonucu verdiği raporunda, Dairemizin bozma kararlarında belirtilen “davalının tescil edilmiş bir markası olmadığı halde davacının marka ve unvanında yer alan “...ibaresini marka olarak kullanıp kullanmadığının ve davalının usulünce tescil ettirdiği ticaret unvanını da tescil edilmiş halin dışında davacının marka ve unvanı ile iltibas oluşturacak biçimde kullanıp kullanılmadığının tespiti yapılırken dava tarihi itibariyle davacının bu yönde sunduğu deliller değil, keşif tarihi itibariyle davalının ticari defter ve belgelerine göre inceleme yapılarak sonuca varılmıştır. Oysa her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır. Bu itibarla mahkemece, davalının dava tarihinde tescil edilmiş bir markası olmadığı halde davacının marka ve unvanında yer alan “... ibaresini marka olarak kullanıp kullanmadığının ve davalının usulünce tescil ettirdiği ticaret unvanını da tescil edilmiş hale dışında davacının marka ve unvanı ile iltibas oluşturacak biçimde kullanıp kullanmadığının dava tarihinde davacı tarafından sunulan deliller değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme itirazının kabulüyle, Dairemizin 2011/14810-2013/11904 K. ve 07.06.2013 tarihli onama ilamının ortadan kaldırılarak, yerel mahkeme kararının anılan nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 2011/14810- 2013/11904 K. ve 07.06.2013 tarihli onama ilamının ortadan kaldırılarak, yerel mahkeme kararının anılan nedenle davacı yararına BOZULMASINA, temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının istek halinde temyiz eden ve karar düzeltme isteyene iadesine, 09.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.
13/01/2014 - B.K.