3. Hukuk Dairesi 2016/12521 E. , 2017/6542 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı kurum vekili, dava dilekçesinde; ... ve ... isimli çocukların Isparta Aile Mahkemesinin 05.04.2010 tarih, 2010/278 Esas, 2010/239 Karar sayılı ilamı ile koruma altına alındıklarını, çocukların lise öğrenimlerine devam ettiklerini, babaları ..."un sigortalı olarak çalıştığını ve maaş aldığını, babanın ekonomik olarak çocuklara katkı sağlayacak durumda olduğunu ileri sürerek; davanın kabulü ile, 11.01.2010 tarihinden itibaren (Valilik oluru ile kurumda kalmaya başladıkları tarih) çocuklar için toplam aylık 700,00 TL nafakanın davalı taraftan alınarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı"na ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, duruşmadaki beyanında; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin gelir durumunun çok kötü durumda olduğunu, maddi durumun kötü olması sebebiyle çocuklarına bakamayacağı için Sosyal Hizmetlere verdiğini, bakabilecek olsa idi çocuklarını Sosyal Hizmet Kurumuna vermeyeceğini, ekonomik durumunun çocuklara bakabilecek ve onların giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını, bankalara borcu olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yardım nafakasına istemine ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu"nun 327/1. maddesinde; ‘Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanır.’ Aynı yasanın, 328/1.maddesi hükmü gereğince ‘Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.’ Hükmü mevcuttur.
TMK.nun 364-366 maddelerine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önüne tutularak açılır.
TMK"nun 365/3. maddesinde nafaka davasının, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmi veya kamuya yararlı kurum tarafından da açılabileceği; TMK"nun 366. maddesinde ise korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, boşanma sonrası 19.01.1998 doğumlu ... ve 24.02.2000 ...’un velayetleri annelerine verilmiş, annenin çocukların bakım ve gözetimi yerine getirmede yetersizlik göstermesi nedeniyle çocukların mahkeme kararıyla koruma altına alındığı ve bakımının kurum tarafından üstlenildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan davalının ekonomik ve sosyal durum araştırmasına göre davalının Devlet Hastanesinde hizmetli olduğu, asgari ücretle çalıştığı, babasının evinde kaldığı anlaşılmaktadır. Davalının geliriyle orantılı şekilde, ülke ekonomisindeki gelişmeler ve enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün azalması hususları, çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak, TMK"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, davacı lehine belli bir miktar nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin tümden reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.