Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4298
Karar No: 2016/10093
Karar Tarihi: 03.11.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4298 Esas 2016/10093 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/4298 E.  ,  2016/10093 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hakim yoluna başvurulmuştur.
    Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili 12.12.2013 havale tarihli dilekçe ile "...11.09.2013 tarihli dilekçe nedeniyle Hâkim tarafından Avukat ...hakkında tutanak tutularak Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunulması nedeniyle aralarında husumet oluştuğu...” gerekçesiyle hâkimin çekilmesi istemi yoluyla reddi hâkim yoluna başvurmuştur.
    Reddedilen Hâkim.... (28209)"nın, yargılamanın ve sonunda alınacak kararın her türlü şüpheden uzak tecellisi için davadan çekinilmesi gerektiği yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından hâkimin çekilme kararının yerinde olmadığının tespitine ilişkin verilen karar davacı vekili Av. Dr..... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 27.05.2014 tarih ve 2014/3483-5804 sayılı kararı ile hükmün kısmen düzeltilerek onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan Yargıtay ilamında özetle; "...1) Davacı vekilinin hâkimin çekilme talebine ilişkin karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; HMK"nın 36. maddesine göre reddi hâkim yoluna taraflardan birisi veya onun nam ve hesabına takip yetkisi bulunan yetkili vekili tarafından başvurulabilir. Vekil tarafından reddi hâkim yoluna başvurulması halinde red sebebinin yargılamanın taraflarına ilişkin bulunması gerekir. Tarafları farklı olup aynı vekil tarafından takip edilen başkaca davalar veya vekilin kendisinden kaynaklanan sebepler red nedeni olarak ileri sürülemez. Çünkü, vekil davanın asil tarafı olmayıp, müvekkili nam ve hesabına davayı takip etmekte olduğundan her zaman azledilebilir veya davanın tarafı kendisini başka bir vekil ile de temsil ettirebilir.
    Somut olayda, hâkim tarafından davacı vekilinin 11.09.2013 tarihli dilekçesinde, savunma sınırlarını aşan cümleler yönelttiği nedeniyle davacı vekili hakkında tutanak tanzim edilerek Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğuna göre, HMK"nın 36. maddesinde hâkimin, davacı asil ile kendisi arasında bulunan bir nedenden dolayı değil, davacı vekilinden kaynaklanan nedenlerden dolayı davadan çekilmek suretiyle kendi kendini reddettiği anlaşıldığına ve ayrıca yargılamanın devamı sırasında davanın taraflarından birisi hakkında mahkeme hakimi tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulması veya taraflardan biri tarafından hâkim aleyhine dava açılması, HMK’nın 36/1-d maddesinde belirtilen “davalı olmak” anlamında yorumlanamayacağına göre, hâkimin çekilmesi hakkında merci tarafından verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, hâkimin çekilmesi kararı üzerine merci tarafından yapılan inceleme sonucunda HMK"nın 39. maddesi uyarınca çekilmenin kanuna uygun olmadığından ret kararı vermesi gerekirken, hüküm yerinde "Yerinde olmadığının tespitine" karar verilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; merci kararının fıkrasının birinci bendinde yer alan "çekilme
    kararının
    yerinde olmadığının tespitine” ibaresi kaldırılarak, bunun yerine, “çekilme kararının kanuna uygun olmadığından reddine” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi göndermesiyle HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA,
    2) Davacı vekilinin reddi hâkim talebine ilişkin karara yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı taraf, HMK"nın 36. maddesi uyarınca 12.12.2013 tarihli dilekçe ile reddi hâkim isteminde bulunulduğu halde, merci tarafından bu istem hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve kanuna aykırı olup merci kararının bu yön itibariyle BOZULMASINA" denilmiştir.
    Yargıtay bozma ilamından sonra, bu sefer davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ile "...mahkeme hakimi ...."ün 20144/11-8 sayılı kararı ile Hakim ...."nın içine düştüğü çelişik durumdan kurtarmak için HMK"nın redde ilişkin örnek olarak gösterdiği -husumet- kavramını davacı asil ile hakim arasındaki ihtilafa indirgemeye çalıştığı,vekilin müvekkil nam ve hesabına savunma görevi yaptığını gözden kaçırdığı, hakimin tarafsızlığını yitirdiği" gerekçesi ile mercii hakimini red talebinde bulunulmuştur.
    Reddedilen mercii Hâkimi...(3194) "ün, reddi hakim talebinin reddine ilişkin görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hakim talebinin reddine, davacı hakkında 1000,00.-TL disiplin para cezasına hükmedilmesine ilişkin verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Reddi hakim talep edilen mercii Hâkimi .... (3194) hakkında verilen merci kararına yönelik temyiz itirazları bakımından;
    Hâkimin reddi için ileri sürülen sebepler, HMK’nın 36. maddesinde sayılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Reddedilen Hâkim... (28209) hakkında verilen merci kararına yönelik temyiz itirazları bakımından;
    İncelenen dosya kapsamına göre davacı vekili tarafından ilk olarak .... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/83 Esas sayılı dosyasına bakmakta olan hakim .... hakkında reddi hakim talebinde bulunulmuş, reddedilen hakim tarafından da çekilme kararı verilmiştir. Red ve çekilme talebini ... 18. Asliye Ticaret Mahkemesi merci olarak değerlendirmiş, merci kararının temyizi üzerine dairemizin 27.05.2014 tarih ve 2014/3483-5804 sayılı kararı ile çekilme kararı bakımından hükmün düzeltilerek onanmasına, reddi hakim talebi ile ilgili hüküm kurulmadığından hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamından sonra davacı vekilinin bu sefer merci hakimi hakkında reddi hakim talebinde bulunması üzerine merci hakimi reddi hakim talebini incelemek üzere dosyayı Yazı İşleri Müdürlüğüne göndermiş, .... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi merci olarak 2. reddi hakim talebini değerlendirmiştir, oysa dosyada Hakim .... hakkındaki ilk reddi hakim talebi ile ilgili karar verilmek üzere ilk merci kararının bozulduğu, bozma ilamından sonra merci hakiminin de reddedilmesi nedeni ile bu taleple ilgili olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olduğu anlaşıldığına göre, 2. reddi hakim talebini değerlendiren merci tarafından, hakim ...."nın reddi ile ilgili hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Hakim.... hakkındaki red talebinin reddine ilişkin hükmün ONANMASINA,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, hakim Leyla Kundakçı hakkındaki red talebi ile ilgili hüküm kurulmadığından hükmün bu yönden BOZULMASINA 03/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi