14. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2998 Karar No: 2020/2363 Karar Tarihi: 27.02.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/2998 Esas 2020/2363 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2019/2998 E. , 2020/2363 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.04.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 05.04.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 1648 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davaya konu 1648 parsel sayılı taşınmaz lehine 1696, 1697 ve 1703 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı tesisine, davacının 1707 ve 1704 parsel maliklerine ilişkin açtığı davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili ile davalılardan ...’ın temyizi üzerine Dairemizin 20.02.2017 tarihli, 2016/12193 Esas, 2017/1216 Karar sayılı ilamıyla hüküm infaza elverişli görülmediğinden bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, bozma öncesi alınan ilk bilirkişi raporunun 2012, ikinci bilirkişi raporunun ise 2013 tarihli olduğu, raporların üzerinden uzunca bir zaman geçtiği, kaldı ki anılan bilirkişi raporlarının bedel yönünden birbirinden farklı olduğu, geçit güzergahları ile bu güzergahların güncel değerinin belirlenmesi için yeniden keşif yapılmasının zorunlu olduğu, verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça keşif giderlerinin yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “Mutlak geçit ihtiyacı” veya “Geçit yoksunluğu”, ikincisine de “Nispi geçit ihtiyacı” ya da “Geçit yetersizliği” denilmektedir. Somut olaya gelince, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında son keşfin 2013 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle yeniden keşif yapılmasına dair ara karar kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, keşif ara kararı üzerine davacı vekilinin keşif giderlerinin yatırılması konusunda adli yardım talebinde bulunduğu anlaşılmış olup, mahkemece adli yardım talebiyle ilgili herhangi bir karar verilmeksizin keşif giderlerinin yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.