23. Ceza Dairesi 2015/9073 E. , 2016/7576 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında TCK"nın 157/1, 52/2 maddelerinin uygulanarak sanığın 1 yıl hapis ve 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK"nın 157/1, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2 maddelerinin uygulanarak sanığın hapisten çevirme 4.000 TL ve doğrudan verilme 40 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde Afyonkarahisar"da ikamet eden ve bekar olan katılan ... Kösedaşı"nın, akrabası ... ile kendisine evlenilecek kız bulmak amacı ile tanık ... vasıtasıyla temyiz dışı sanık ... öncülüğünde Doğubeyazıt"a geldikleri ve burada temyiz dışı sanık ... tarafından karşılanarak bir eve gittikleri, burada evlenilecelek kız olarak suça sürüklenen çocuk ... Biçer"in tanıtıldığı, sanık ... ve temyiz dışı sanık ..."ı ise Fatma"nın dayısı, temyiz dışı sanık Gülüzar"ı Fatma"nın annesi olarak tanıttıkları, katılan ... ve suça sürüklenen çocuğun evin bir odasında görüşerek birbirlerini beğendikleri, daha sonra 8.000 TL başlık parası istendiği, 500 TL nin peşin olarak verildiği, bir gün sonra geri kalan bedelin verildiği, daha sonra katılanlar ile suça sürüklenen çocuk ..."nın otobüsle Afyon iline gitmekte iken pişman olarak olayı tüm gerçekliğiyle katılanlara anlattıkları, bu şekilde sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."nın dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda, ikrara dayılı savunma, katılan anlatımları, tanık beyanı, teşhis tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre sanık ve suça sürüklenen çocuk ..."nın eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafi ve suça sürüklenen çocuk müdafisinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanık ... hakkındaki hükümde adli para cezasının alt sınırın üzerinde 150 gün olarak tayin edilmesi,
2-5275 sayılı Kanunun 106/4 maddesindeki düzenleme gözetilmeden, suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuk ... hakkkında, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkındaki hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "150 GÜN" ve "3.000 TL." rakamlarının tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", ve "100 TL" ibarelerinin eklenmesi, suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki hükümde yer alan ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin kısmın hüküm fıkrasından tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.