12. Ceza Dairesi 2015/8731 E. , 2016/255 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 12 - 2014/405246
Mahkemesi : Nazilli 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 11/11/2014
Numarası : 2014/89-2014/667
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; sanığın sağır ve dilsiz olmasından dolayı Aydın Barosu Başkanlığının 13.01.2014 tarihli yazısı ile 5271 sayılı CMK"nın 234/2. maddesi gereğince Avukat C... E..."in sanık müdafii olarak tayin edildiği, yapılan yargılama sonunda, 11.11.2014 tarihinde verilen hükmün, sanığın ve sanık müdafiinin yüzüne karşı tefhim edildiği, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 19.11.2014 hakim havale tarihli dilekçeyle temyiz isteminde bulunan sanık müdafiinin, aynı tarihte havale edilen eski hale getirme talebini içerir dilekçesinde; 18.11.2014 tarihinde hazırladığı temyiz dilekçesini Denizli"de duruşması olması nedeniyle ibraz edemediğini, 19.11.2014 tarihinde de Marmaris"te duruşması olduğunu, 1952 doğumlu olup, yaş durumu, kendisinde mevcut şeker hastalığı, diğer il ve ilçelerdeki duruşmaların yoğunluğu nedeniyle bazı işleri yerine getirmede güçlük çektiğini belirterek, eski hale getirme talebinde bulunduğu, mazeretlerine dayanak olarak, dilekçesinde yer verdiği dava dosyalarına ilişkin duruşma tutanaklarının örneklerini ibraz ettiği anlaşılmaktadır.
5271 sayılı CMK"nın “Eski Hâle Getirme” başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasında; kusuru bulunmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin eski hale getirme isteminde bulunabileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında; kanun yoluna başvuru hakkı kendisine bildirilmemesi halinde de, kişinin kusursuz sayılacağı belirtilmiştir.
Temyiz istemine konu kararda, “...Sanık ve sanık müdafiinin yüzüne karşı, kararın huzurdakilere tefhiminden itibaren 7 günlük süre içinde mahkememize verilecek bir dilekçe veya mahkeme kalemine yapılacak bir başvuru üzerine kalemce tutulacak tutanağın Hakime tasdik ettirilmesi suretiyle ilgili Yargıtay Ceza Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere...açık oturumda karar verildi, verilen karar tercüman vasıtası ile sanığa usulünce anlatıldı...” şeklinde, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şekli anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterildiğinden ve sanık müdafii tarafından bu konuda bir itiraz da ileri sürülmediğinden, eski hale getirme talebi, 5271 sayılı CMK"nın 40. maddesinin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilmelidir.
Sanık müdafiinin eski hale getirme talebi anılan madde ve fıkra kapsamında değerlendirildiğinde; dilekçede belirtilen sebepler temyiz işleminin süresi içerisinde yapılmasına engel teşkil edecek nitelikte değildir. Zira, işlerin takibi için bir kişi istihdam edilebileceği gibi, sanık müdafiinin beyan ettiği hastalık, onu yapması gereken işlerden alıkoyacak ölçüde acze düşüren bir rahatsızlık değildir. Bu nedenle, sanık müdafiinin eski hale getirme talebi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle, sanık müdafiinin, yüzüne karşı 11.11.2014 tarihinde verilen hükmü, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 19.11.2014 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; aynı Kanun"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin ve geçerli bir sebebe dayanmayan eski hale getirme talebinin isteme uygun olarak REDDİNE, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.