Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9589
Karar No: 2019/7614
Karar Tarihi: 24.06.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/9589 Esas 2019/7614 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/9589 E.  ,  2019/7614 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacılar, murisleri ... ...’in 17/08/2012 tarihinde vefat ettiğini, murisin vefat etmeden önce 24/10/2011 tarihinde davalı bankadan bireysel kredi kullandığını, kredinin kullanıldığı gün aynı zamanda hayat sigortası yapıldığını, murisin vefatından itibaren kredi borcuna binaen mirasçıları olarak bankaya 28/09/2012 tarihinde 293,11 TL, 30/10/2012 tarihinde 297,85 TL, 28/11/2012 tarihinde 302,08 TL, 28/12/2012 tarihinde 307,59 TL olmak üzere ödeme yaptıklarını, davalı bankanın murisin vefatından sonra kalan borcu ... ve Emeklilik A.Ş adlı acenteden tahsil etmesi gerekirken bu paraları ödediklerini beyan ederek; öncelikle kredi borcunun durdurulmasını, hayat sigortası poliçesinden kredi borcunun karşılanmasını, murisin vefat tarihinden itibaren ödenen kredi taksitleri tutarı olan 1.201,00 TL"nin bankadan geri alınakak taraflarına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı banka, davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu haliyle davanın banka aleyhine değil sigorta şirketi olan ... ve Emeklilik A.Ş. aleyhine açılması gerektiğini, zira sigorta şirketi bakiye kredi borcunu karşılamadığı için bankanın kredi borcunu mirasçılardan talep ettiğini, sigorta mukavelesini feshedenin banka değil sigorta şirketi olduğunu, anılan nedenle husumetin sigorta şirketine yöneltilmesi ve bankanın hasım mevkiinden çıkarılması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, açılan davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, mirasbırakan tarafından kullanılan kredi nedeniyle ödenmeyen kredi taksitlerinin mirasçılardan tahsil edilmek istenmesi üzerine, tahsil edilen taksitlerin iadesine ve kredi borcunun sigorta şirketinden tahsil edilmesi talebine yöneliktir.
    Dosya kapsamından, mirasbırakan ... ..."in kullandığı, 24.10.2011 tarihli 25.000,00 TL tutarlı tüketici kredisi nedeniyle 24.10.2011 başlangıç 24.10.2012 bitiş tarihli 1 yıl süreli hayat sigortası poliçesi tanzim edildiği, mirasbırakanın 17.08.2012 tarihinde vefat ettiği, geriye davacı olan mirasçıların kaldığı, davalı bankanın, kredi borçlarının ödenmesi için sigorta şirketine yaptığı müracaatının "T.C. ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Servisi epikriz formunda ... ...’in 6 yıl önce geçirilmiş SVO öyküsü olduğunun anlaşıldığı, sigortalının poliçesinin başlangıç tarihinin 24.10.2011 olduğu, bu bilgilerden 17.08.2012 tarihinde vefat eden ... ...’in rahatsızlığının sigortalanmadan önce teşhis edilerek tedavisine başlandığının ve bilindiğinin anlaşıldığı, Hayat Sigortaları Genel Şartları’nın C.2.2.maddesine istinaden (Beyan yükümlülüğünün ihlalinde sigortacı riziko gerçekleşmiş olsa bile sözleşmeden cayabilir ve prime hak kazanır) sözleşmeden cayılmış olduğu ve sigorta bedelinin tazmin edilemeyeceği" gerekçesi ile reddi üzerine, kredi borcunun kalan taksitlerinin bir kısmının davacı mirasçılardan tahsil edildiği ve mirasçıların kalan kredi borcunun sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerektiğini beyan ederek eldeki bu davayı açtıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece, dosyaya kazandırılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun (TTK) 1487/1. maddesi "Hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenir." düzenlemesini 1493/7. maddesi ise "Sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir." düzenlemesini içermektedir.
    Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçesinin davalı banka tarafından açılan krediye teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davalı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davacıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir. Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağını mirasçılardan talep etmesi TMK"nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur.
    Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağını talep ve tahsil etmesi, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun"un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, tüm hukuki yollar davalı banka tarafından tüketilmeden mirasçılardan kredi borcunun tahsil edilmesi dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir. Bu nedenle davacıların eldeki istirdat ve kredi borcunun sigorta poliçesinden karşılanması talepli davayı açmakta hukuki yararları bulunmaktadır. Söz konusu davada hayat sigortası poliçesinin sigorta şirketi tarafından haklı nedenle feshedilip feshedilmediği konusunda bir değerlendirme yapılamaz. Mahkemece bu husus gözetilerek bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektiri.
    Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi