12. Ceza Dairesi Esas No: 2015/2183 Karar No: 2016/251 Karar Tarihi: 13.01.2016
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/2183 Esas 2016/251 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2015/2183 E. , 2016/251 K. "İçtihat Metni"
Tebliğname No : 12 - 2014/232961 Mahkemesi : İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi Tarihi : 14/04/2014 Numarası : 2013/457 - 2014/103 Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacı vekilinin 31.10.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle gözaltında kaldığını, yapılan soruşturma sonunda üzerine atılı suçla ilgili olarak hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağı olan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, 2011/608 Soruşturma sayılı ceza dosyasının incelenmesinde; şüphelinin (davacının) terör örgütüne üye olma suçundan gözaltına alındığı, yapılan soruşturma sonunda hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği, tazminat davasının 31.10.2013 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, her ne kadar hükümden önce, 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı hazine yönünden kesin nitelikte ise de, dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2013 gün ve 2012/9-1384 esas, 2013/68 sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde talep edilen toplam tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olmasının ve davacı vekili tarafından bu bölümün temyiz edilmesinin, davalı Hazine vekiline buna bağlı olarak, hükmü temyiz etme hakkı vereceği ve bu kapsamda hükmün davalı Hazine vekili yönünden de hükmün tamamının temyizi kabil olduğunun anlaşılması karşısında, maddi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin hükmün kesin ve temyiz edilemez nitelikte olduğu belirtilerek, davalı Hazine vekilinin bu yöndeki temyiz talebinin reddini öneren tebliğnamenin görüşüne iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.