10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17364 Karar No: 2017/6464 Karar Tarihi: 09.10.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/17364 Esas 2017/6464 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/17364 E. , 2017/6464 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, davalı Kurumun İcra dosyasının vaki itirazının iptaline ve takinin devamına, % 20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İnceleme konusu davada; sigortalı 27.04.2007 tarihinde beyin ameliyatı geçirdiği, bu ameliyatta 05.03.2007 tarihli 2053 nolu faturadaki 3.300,00 TL bedelindeki sağlık malzemesinin kullanıldğı, sağlık malzemelerinin alındığı, daha sonra sağlık malzemesi bedelinin ilgili firma tarafından davalı Kurumdan talep edildiği, bedelin Kurum tarafından ödenmemesi üzerine sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, Kurumun takibe itirazı üzerine iş bu davanın açılmış olduğu, tarafından davacı şirkete ameliyatta kulanılan sağlık malzemesinin Kurumca ödenecek bedelini almak için 01/03/2007 tarihinde vekaletname verildiği anlaşılmaktadır. Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her safhasında re’sen gözönünde tutulması gerekir. Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir. 818 sayılı Borçlar kanunun 163. maddesine göre alacağın temliki yazılı yapılmadığı müddetçe geçerli değildir. Somut olayda davacının tedavi gideri yapan ve bu gideri Kurumdan isteme hakkı bulunan sigortalı Durmuş Yavuz"dan alınmış yazılı bir temliknamesi bulunmadığı müddetçe davacı sıfatına sahip olduğu söylenemez. 01/03/2007 tarihli vekaletname Kurum nezdinde sağlık giderlerini tahsiline yönelik takip yetkisi vermekte olup, alacağın temliki hükümlerini içermemektedir. Bu nedenle davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.