10. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3647 Karar No: 2017/6461 Karar Tarihi: 09.10.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/3647 Esas 2017/6461 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2017/3647 E. , 2017/6461 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, sigorta primine esas kazanç (ücret) tutarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- 07.11.2008-19.03.2013 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilen çalışma (zorunlu sigortalılık) süreleri yönünden asgari ücretin net 1,89 katı ücretle çalışıldığının tespitine ilişkin davanın yasal dayanakları olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, sigortalıların prime esas kazançlarının nasıl belirleneceği açıklanmıştır. Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup, hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve davacının Kuruma bildirilenden daha fazla ücret alma iddiasının imzalı ücret bordrolarına eşdeğer nitelikte yazılı ve kesin delillerle kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle sendika ve meslek odaları tarafından Mahkemeye bildirilen belgeler, Hukuk Muhakemeleri Kanunu anlamında iddiayı ispatlayacak eşdeğer nitelikte belge değildir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının bu iddiasını ve imzalı ücret bordrolarının aksini kesin delillerle kanıtlayamadığı gözetilmeksizin, prime esas son ücretini ve 01.10.2011 tarihi ve sonraki dönem yönünden emsal ücret araştırması ve tanık beyanlarına dayanılarak istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu istemin kısmen kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı şirkete iadesine, 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.