19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1736 Karar No: 2019/7264 Karar Tarihi: 16.04.2019
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/1736 Esas 2019/7264 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davadan dolayı temyiz istemi yapılmıştır. Daire, verilen mahkumiyet kararının kanuni nedenlerle reddedilmediği için dosyayı incelemiştir. Ancak, gümrük kaçakçılığı suçlarının devletin mali yararlarını ihlal ettiği, vergi kaybına sebep olduğu ve kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğurduğu belirtilerek Mahkeme kararı bozulmuştur. Ayrıca, sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmemesi, adli para cezasının belirlenmesi sırasında TCK'nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi ve hüküm kurulurken alt sınırının gözetilmemesi nedenleriyle de karar bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyledir: 5607 Sayılı Kanun, 5237 Sayılı TCK'nın 53. ve 52/2. maddeleri, 5271 Sayılı CMK'nun 232/6. maddesi, 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/1736 E. , 2019/7264 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada sanık hakkında 07/06/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/236 E. sayılı dosyasında verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizce aynı gün 2019/10554 E. sayılı dosya üzerinden incelenerek bozulmasına karar verilmesi karşısında; Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, 2- Sanığın kullandığı araçta 790 karton kaçak sigara ele geçirilen olayda; sanığın Mahkemede alınan ifadesinde kaçak sigaraları Şaban İbik isimli şahıstan Doğubeyazıtta aldığını beyan etmesi karşısında, ismi geçen şahıs hakkında iddianame düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, 5607 sayılı Kanun"un 5/1-son cümlesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kabule göre de; 1- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmemesi, 2- Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK"nun 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 232/6. maddesine aykırı davranılması, 3- Suç konusu 790 karton sigaranın miktarı gözetildiğinde, temel cezanın hak ve nesafet kuralları oranında alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerekirken, alt sınırdan hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekili ile sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.