18. Hukuk Dairesi 2014/7601 E. , 2014/13774 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2013
NUMARASI : 2013/418-2013/829
Dava dilekçesinde, babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Remziye K.. ile Erdal Ö.."in evlilik dışı ilişkisinden 24.01.1987 tarihinde dünyaya geldiğini, annesinin nüfusuna kaydedildiğini, davacı müvekkilinin müteveffa Erdal Ö.. ile soybağının tesbitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın nüfus kayıt düzeltme davası olarak nitelendirilip görev yönünden reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 33. maddesi uyarınca olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. Davada öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın soybağı ya da nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olup olmadığı meselesidir. Bilindiği üzere nesep, birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. Türk Medeni Kanunu"nun 282. maddesi uyarınca ""Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur. Çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur."" Ayrıca kısaca af kanunları olarak nitelendirilen “Bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine” ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından)
Öte yandan Türk Medeni Kanunu"nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 35/1. maddesi uyarınca ""Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.""
Nüfus kaydının düzeltilmesi aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77). Şu durumda; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilecektir. Soybağı davasında ise kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi “doğru” olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra “nesebin reddi davası” ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kadının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının “gerçek durumu” yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiğinden söz edilmesi gereklidir. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından)
Somut olayda; Remziye K..."nun Erdal Ö..ile olan evlilik dışı ilişkisinden 24.01.1987 tarihinde davacının doğduğu ve annesi Remziye"nin nüfusuna kaydedildiği, Erdal"ın 14.05.2012 tarihinde öldüğü, davacının babasının Erdal olduğunun tesbitinin istendiği, mahkemece kişinin babasının kütüğüne nakil özü itibariyle nüfus kayıt düzeltme davasını oluşturduğu, aile hukuku ile ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamı dikkate alındığında davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası değil babalığın tespiti (soybağı) davasıdır. Babalığın tespiti davası, Türk Medeni Kanunu"nun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup bu dava 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK m.118-395) kaynaklandığından davanın aile mahkemesinde görülüp karara bağlanması gerekirken, bu husus düşünülmeden asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.