1. Hukuk Dairesi 2014/12922 E. , 2015/15265 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, Enerji Bakanlığı Maden İşleri Müdürlüğü sicilinde İR 163 no ile kayıtlı maden sahasının ortak mirasbırakan İ... T... tarafından 35.000-TL bedel ödenilerek, dava dışı ... ...’dan 1957 yılında satın alındığını, bedelin mirasbırakan tarafından ödenmesine karşın resmi kaydın davalı oğlu ... adına oluştuğunu, davalının maden sahası nedeniyle çok zenginleştiğini, murisin ölüm tarihi itibari ile mirasın dağıtılmasında diğer mirasçılar aleyhine aşırı dengesizlik oluştuğunu ileri sürerek maden sahasının terekeye iadesini, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini, aşamada verdiği 10/05/2001 tarihli ıslah dilekçesi ile, mirasbırakanın vasiyet yolu ile davalıya kazandırdığı 129 ada 57 ve 58 parsel sayılı taşınmazlarda bulunan dükkan niteliğindeki taşınmazların da terekeye iadesine, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, maden sahasının 1957 değil 1964 yılında davalı tarafından satın alındığını, saha için ödenen paranın 35.000-TL olmayıp 26.000-TL olduğunu, bedelin sahayı devreden ... ... ve ... ...’ın alacaklılarına ... ... tarafından taksitle ödendiğini, 26/06/1964 tarihli sözleşmenin ... ve ... arasında düzenlendiğini, bu sözleşme ile satış bedelinin taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, bir kısım bedelin ...’ın borçlu olduğu alacaklılarına ... tarafından ödendiği ve bonoların arka yüzüne ödeme şerhi düşüldüğünü, bir kısmının da bizzat ...’in borçlu olduğu senetler karşılığı ödendiğini, bedellerin mirasbırakan tarafından ödendiği iddiasının asılsız olduğunu, mirasta iadeyi ve tenkisi gerektiren bir durumun da olmadığını, halen muris adına kayıtlı ve mirasçılar arasında paylaşılmamış 40 milyarı aşan malvarlığı olduğunu, ayrıca murisin ölümünden sonra davacıya 2 milyarı aşan para isabet ettiğini, tasarruf nisabını aşan ve saklı paya tecavüz eden bir durumun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu edilen maden sahası 1993 yılında davalı tarafından ... Madencilik San. AŞ’ye devredildiğinden, davalının taraf sıfatının olmadığı gerekçesi ile davanın husumet nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nce duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda “..Dosya kapsamından davaya konu maden sahası davalı tarafından 04/02/1993 tarihinde ... Madencilik ve Sanayi AŞ’ye devredilmiştir. Bu nedenle dava reddedilmiştir. Bu kabul dosya kapsamı ile uyuşmamaktadır.
Davaya konu maden sahasının davalıya temliki değil, bedelinin muris tarafından ödendiği ileri sürüldüğüne göre; tenkis ya da iade bedele ilişkindir. Muris tarafından, ... AŞ’ya yapılan bir kazandırma bulunmamaktadır. Taşınmazın ... AŞ’ye devri davalı ve adı geçen şirketi ilgilendiren bir husustur. Dolayısıyla anılan şirketin davada taraf olma ehliyeti yoktur. Bu nedenle davanın davalı yönünden yazılı gerekçe ile reddi doğru değildir. Mahkemece, TMK 508 ve 607. madde hükümleri de gözetilerek deliller hep birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Öte yandan dava konusu edilen 129 ada 57 ve 58 parseller hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın tüm talepler yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ........."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davanın maden sahasına yönelik olarak açıldığı, 10/05/2001 tarihli ıslah dilekçesi ile 129 ada 57 ve 58 parsel sayılı taşınmazların da dava edildiği sabittir. Dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yolu ile davaya ithaline, dava konusu haline getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Bir başka ifade ile ıslaha konu taşınmazların ayrı bir dava konusu oluşturacakları açıktır. Bu durumda bu parseller bakımından bu gerekçe ile, maden sahası bakımından ise saklı payın zedelenmediği saptanarak davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.00.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.