23. Hukuk Dairesi 2017/2011 E. , 2020/3317 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, ortağı ve denetçisi olduğu davalı kooperatifin 28.02.2016 tarihli genel kurul toplantısında usul ve yasaya aykırı olarak teşkil edilen çoğunlukla bir takım kararlar alındığını ve yönetim kurulu seçilerek eski yönetimin ibra edildiğini, denetim raporuna göre 33 ortağın üyelik sıfatlarını yerine getirmediğinden dolayı genel kurul toplantısına alınmaması gerektiğini, yeni yönetim kurulu üyelerinin 1163 sayılı Kanun"un 56. maddesine aykırı olarak sabıkalı olduklarını, genel kurul kararlarının hukukun genel ilkelerine, hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına da aykırı olduğunu, kooperatif karar defteri incelendiğinde daha önceki yönetim kurulunun bir gün içerisinde 73 kişiyi üye olarak kaydettiğini, hiçbirinin müracaat dilekçesi olmadığını, kooperatif hesabına ödeme yapmadıklarını, bu üyelerin çoğunluk sağlamak için kaydedilen fason üyeler olduğunu ileri sürerek genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiş, istinaf mahkemesince davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, davalı kooperatifin 19.08.2014 günlü kararı ile 73 kişiyi üye olarak kabulüne karar verdiği, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre bu kişilerden 72 sinin kooperatife ödeme yapmadığı, davacı tarafından 33 kişinin genel kurulda çoğunluğu sağlamak amacıyla üye yapıldığı iddiası ile yapılan suç duyurusu üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, 1163 sayılı Yasa’ya göre, kooperatife ortak olmada ‘açık kapı ilkesi’ geçerli olduğu, ortaklığa kabulde belli bir şekil şartı da bulunmadığı, ortaklık ilişkisi, yönetim kurulu kararı ile kurulabileceği gibi eylemli şekilde veya zımnen de tesis edilebileceği, bir ortağın, ortaklık şartlarını taşımadığı veya başka bir nedenle ortak olma sıfatının bulunmadığını iddia ederek, diğer ortağın veya ortakların ortaklıklarının iptalini talep etme hakkı bulunmadığı, kooperatif mizan tablosunda yer almadığı ve ödemelerine rastlanmadığı gerekçesiyle 28.02.2016 tarihli genel kurulda kullanılan oyların geçersiz sayılmasının olanaklı olmadığı gerekçesiyle verilen kararın hatalı olduğu, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek HMK 353/1-6.2 nci madde gereğince davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın düzeltilmesine, yeniden esas hakkında karar verilmesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.