4. Hukuk Dairesi 2020/3588 E. , 2021/332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/09/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, maliki olduğu taşınmaza yasal tüm izinleri aldıktan sonra 4 adet bina inşa etmek için inşaat çalışmasına başladığını, Tunceli-Elazığ karayoluna bakan güneybatı kısmına davalı tarafından karayolunun korunması amacı ile istinat duvarı yapımı sırasında taşınmazına müdahale edildiğini ve bu müdahale nedeni ile taşınmazın seviyesinin düşürüldüğünü, maliyet çıkmaması amacı ile davalının istinat duvarını kısa tuttuğunu, duvarı aşan ve kendi arsasına giren kayalık kısmının ise iş makineleri ile kırıldığını ve tıraşlandığını, bu durumun da arsasının kotunun düşmesine ve kayalık zeminde çatlakların oluşmasına neden olduğunu, davalıca gerekli tedbirlerin alınmadığını belirterek uğradığı zararın giderilmesini istemiştir.
Davalı, yol yapımı ve istinat duvarı yapımının kamulaştırma sınırları içinde yürütüldüğünü, davacının taşınmazına herhangi bir müdahalede bulunulmadığını, idarenin istinat duvarı yapma zorunluluğu bulunmadığını, özel mülkiyete konu yerlere herhangi bir fiili müdahalede bulunulmadığını, taşınmazın bulunduğu kesimde yapım çalışmaları sırasında yakın veya bitişik herhangi bir yapı bulunmadığından duvar yükseklikleri şev stabilitesini sağlamaya uygun olacak şekilde iksa duvarı yapıldığını, eğer kamulaştırma sınırı dışındaki arsaya bina veya farklı bir yapı yapılacaksa ve bu nedenle istinat duvarı yapılması gerekiyor ise bu duvarın taşınmaz malikince yapılması gerektiğini, istinat duvarı yapma zorunluluğunun yapılan yolla bir ilgisi bulunmadığını, davacının yol yapım çalışması sonrasında mevcut hali ile taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı tarafın delil tespiti talebi üzerine Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/176 değişik iş sayılı dosyasında alınan 19.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda yapılması gereken istinat duvarı maliyetinin 38.344,70 TL olarak hesaplandığı, mahkemece alınan 02/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda 94.397,01 TL olarak hesaplandığı, 02/05/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda ise 86.526,49 TL olarak hesaplandığı, mahkemece hükme esas alınan 02/05/2016 tarihli bilirkişi ek raporuna yönelik olarak davalı vekilinin itiraz dilekçesinde dolgu ve duvar miktarının fazla hesaplandığı, metrajlandırma hatası ./..
olduğu ve %25 müteahhit kar payının düşülmemesi gerektiği yönündeki itirazları değerlendirilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Şu durumda mahkemece, raporlar arasındaki hacim ve birim fiyat farkı bakımından davalı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik itirazları değerlendirilerek gerekirse konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 01/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.