12. Ceza Dairesi 2014/20710 E. , 2016/203 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 12 - 2014/134166
Mahkemesi : Aliağa 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 10/12/2013
Numarası : 2012/354 - 2013/750
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, İzmir 1 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 16.11.1989 tarih, 1374 sayılı kararıyla 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen ve İzmir 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 16.03.2005 tarih, 642 sayılı kararıyla sınırları yeniden belirlenen, İzmir ili, Aliağa ilçesi, H... köyünde bulunan Gryneion Antik Kenti sınırları içerisinde yer alan, tapuda sanık adına kayıtlı 1040 sayılı parselde Yenişakran Karakol Komutanlığı görevlilerince 10.02.2012 tarihinde yapılan denetimde, sanık tarafından izin alınmadan arazinin etrafının tel çit ile çevrildiğinin, arazi içerisine zeytin ve meyve ağaçları fidanlarının dikildiğinin, su kuyusu kazılarak tulumba sistemi kurulduğunun, 3,5x4 metre genişliğinde, betonarme bir kulübe yapıldığının tespit edildiği, bu tespitler üzerine sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yargılama sonunda mahkemece, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinin, Anayasa Mahkemesi"nin Resmi Gazetenin 13/10/2012 tarih ve 28440 sayılı nüshasında yayınlanan 2011/18 Esas, 2012/53 Karar sayılı, 11/04/2012 tarihli kararıyla iptal edildiği gerekçesi ile sanığın beraatine karar verilmiş ise de, sanığın üzerine atılı eylemin suç olmaktan çıkartılmadığı, 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde eylemin yaptırım altına alındığı, bu nedenle beraat gerekçesinin yerinde olmadığı, her ne kadar sanığın verdiği ifadelerinde, davaya konu araziyi 2009 yılında satın aldığını ve tespit edilen bu uygulamaları kendisinin yaptığını, ancak bölgenin sit alanı olduğunu bilmediğini beyan etmiş ise de, bölgenin sit alanı olduğunun kabulüne ilişkin ilgili Koruma Bölge Kurulu kararının mahallinde 11.10.2005 tarihinde mutat vasıtalarla duyurusunun yapılması ve buna ilişkin tutanakların dosya kapsamında bulunması karşısında, sanığın beyanına itibar edilemeyeceği ve sanığın suça konu yerin sit alanı içerisinde kaldığını bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle mahallinde fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılarak, davaya konu izinsiz uygulamaların yapıldığı yerin sit alanı sınırları içerisinde kaldığının tereddütsüz bir şekilde tespit edilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle sanığın beraatine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, hazine aleyhine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.