16. Hukuk Dairesi 2015/5100 E. , 2016/5245 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... 29.12.2008 havale tarihli dava dilekçesinde; eski tapu kaydına da dayanarak kendisine ait taşınmazların bir kısmının yol olarak bırakıldığı iddiası ve bu bölümün adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisinin 12.04.2013 tarihli rapor ve krokisinde (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmazın davacıya ait 155 ada 3 sayılı parsele eklenmek sureti ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfi ile gösterilen bölümün ise yol olarak bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın bir bölümünün davacıya ait olduğu, edinme koşullarının gerçekleştiği, bir bölümünün ise tarım arazisi olmadığı ve yol olarak kullanıldığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davacı gerek dava dilekçesinde ve gerekse yargılama sırasında delil olarak tapu kaydına dayandığı halde davacının dayanağı olan tapu kaydının getirtilip uygulanmaması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca davanın niteliği gereği yasal hasım durumunda bulunan ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu ilçe olan
... Belediye Başkanlığı ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı da davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, davacının dayanağını oluşturan tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte dosyaya getirtilmeli, tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği sorularak revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ilişkin tutanak örnekleri, eğer kesinleşmiş iseler kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilmelidir. Dosya tamamlandıktan sonra dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu
konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli böylece tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, tapu kaydının taşınmazı kapsamaması halinde uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözüleceği göz önünde bulundurularak zilyetliğin sürdürülüş şekli, ne zamandan beri kim tarafından kullanıldığı, taşınmazın kadim yol olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanıkların sözleri bulunabilecek en eski tarihli uydu fotoğrafı ile ya da uzmanı tarafından incelenerek stereoskopik hava fotoğrafları ile denetlenmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar göz önünde bulundurulmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de dava, TMK"nın 713/1. maddesi uyarınca tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup aynı maddenin 4. fıkrası hükmüne göre, dava konusunun mahkemece gazete ile bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilan edilmesi ve 5. fıkra hükmüne göre son ilandan başlayarak 3 aylık itiraz süresinin beklenilmesi gerektiği halde yasada öngörülen gazete ve yerel ilanlar yapılmadan tescile karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup davacı ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.