19. Ceza Dairesi 2019/3789 E. , 2019/7236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık ... müdafiinin temyiz isteminin süresinde yapılmadığından reddi gerektiğine dair tebliğnamedeki düşünceye;
Temyize konu dava dosyasında, sanıkların 17.06.2013 ve 28.06.2013 tarihli eylemleri nedeniyle, yerel mahkemece öncelikle sanıkların mahkumiyetine ancak; sanık ... hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması, sanık ..."ın temyizi üzerine, Dairemizce sadece bu sanık yönünden yapılan inceleme üzerine bozma kararı verilmesi, sanık ... yönünden kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara ilişkin bir inceleme veya değerlendirme yapılmamış olması, ayrıca bozmanın 1412 sayılı Kanun"un 325. maddesi gereği bu sanık için de sirayet ettirilmesine dair bir karar da verilmemiş olmasına rağmen,
Mahkemece bozma üzerine; sadece sanık ... için tensip zaptı düzenlenmesiyle yeniden açılan esas dosyasında, yapılan yargılama sırasında aynı sanıklar hakkındaki diğer dava dosyalarının birleştirilmesi ve sanık ... için 17.06.2013 ve 28.06.2013 tarihli eylemleri nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği unutulmak suretiyle sanık ... hakkında aynı eylemleri nedeniyle ikinci kez mahkumiyet hükmü kurulması,
Öte yandan dosyaya vekaletnamesini ne zaman sunduğu belli olmayan sanıklar müdafiinin, 13.12.2013 tarihli karar celsesinde; mahkemece "sanıklar müdafi"nin duruşmaya geldiği, aynı tutanağın son iki paragrafında ise sadece "sanık müdafi" olarak savunmasının alındığının yazıldığı, gerekçeli kararda bu hususa bir açıklık getirilmediğinin anlaşılmasıyla, sanık ... hakkında verilen temyiz isteminin, karar celsesinde sanık müdafiinin olup olmadığı hususunda karışıklık yaratılması nedeniyle, temyiz istemi süresinde olduğundan iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-) Mahkemece, sanıkların her ikisinin de 17.10.2013, 13.11.2013, 14.11.2013, 14.12.2013, 24.12.2013 tarihinde birlikte işledikleri kabul edilen yönünden temyize konu kamu davasıyla birleşen 2018/65, 2018/76, 2018/78, 2018/79, 2018/80 esas sayılı dosyaları ve sanık ..."ın 17.06.2013 ve 28.06.2013 tarihli eylemleri nedeniyle, temyize konu 2018/59 esas sayılı dosyayla 2018/45 E. sayılı dosyanın birleşmesi sonucu kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
Yükletilen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-) Mahkemece, sanık ... hakkında; 17.06.2013 ve 28.06.2013 tarihinde ... ile birlikte işlediği eylemler nedeniyle ve temyize konu 2018/59 esas sayılı dosyayla 2018/45 esas sayılı dosyanın birleşmesi sonucu kurulan mahkumiyet hükmü yönünden ise;
Mahkemece, sanık ... hakkında, 17.06.2013 ve 28.06.2013 tarihli eylemleri nedeniyle bozma öncesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve bu kararın kesinleşmiş olması nedeniyle, bu sanık hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, HAGB kararıyla sonuçlanan eylemleri nedeniyle ikinci kez mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 15.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.