
Esas No: 2015/4763
Karar No: 2016/5235
Karar Tarihi: 05.05.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/4763 Esas 2016/5235 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 280 ve 394 parsel sayılı 5320 ve 860 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu ve vergi kaydı, satın alma, irsen intikal, harici paylaşım ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davacı ..., davalılar ... ve müşterekleri, dava dışı ... mirasçıları olan davacının kardeşleri adına tespit ve 27.02.1981 tarihinde kesinleşerek tescil edilmiştir. 278, 342 ve 704 parsel sayılı 4960, 3580 ve 2320 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise aynı nedenlerle ve aynı kişiler adına tespit edilmiş, ... ve müşterekleri tarafından Kadastro Mahkemesine açılan dava sonunda davanın kısmen kabulüne ve taşınmazın ... ve müşterekleri ile davalılar ... ve müşterekleri adına tesciline dair verilen 09.01.1996 tarihinde kesinleşen karar üzerine 09.01.1996 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosunun askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde, taşınmazların uzun yıllardır kendisi ve kardeşlerinin kullanımında olduğu, davalıların taşınmazlarda haklarının bulunmadığı iddiası ile dava açmış, mahkemece davanın mülkiyete ilişkin olması nedeni ile görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere ve kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna ve davalı lehine vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,
05.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.