Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/22061 Esas 2017/6470 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22061
Karar No: 2017/6470
Karar Tarihi: 03.05.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/22061 Esas 2017/6470 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/22061 E.  ,  2017/6470 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalıların murisi olan ..."ın su abonesi olduğunu, murisin vefat etmesi nedeniyle mirasçıları hakkında su borcundan dolayı icra takibine geçildiğini, davalı olan mirasçıların borcun kendilerine ait olmayıp babalarının borcu olduğunu beyan ederek borca itiraz ettiklerini ve icra takibinin durduğunu ileri sürerek, yapılan itirazın iptali ile takip konusu borcun yasal faizi ile birlikte ödenmesini, asıl alacağın %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalı borçluların Adana 14. İcra Müdürlüğünün 2012/5100E sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin 7.455,35TL üzerinden devamına, hüküm altına alınan alacağın %20"si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-) HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.

    Somut olayda; mahkemece, dava konusu su bedelinin tespiti yönünden elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Hükme esas alınan raporları düzenleyen bilirkişi dava konusu su bedeli hesabı konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, söz konusu bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir. Uzman bilirkişi tarafından, dava konusu bedelin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekir.
    Hal böyle olunca, mahkemece, dava dosyası önceki bilirkişi dışında, su tüketim hesabı konusunda uzman ve ehil olan mühendis bilirkişilerden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine verilerek, bilirkişilerden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği bedel hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme, eksik inceleme, soruşturma ve konusunda uzman olmayan bilirkişinin düzenlediği rapor esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.