11. Hukuk Dairesi 2012/8344 E. , 2014/228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
VEKİLİ : AV. ...
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
VEKİLİ : AV. ...
BİRLEŞEN DAVA : SİMAV ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2008/275 E.
Taraflar arasında görülen davada Simav Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.12.2011 tarih ve 2007/188-2011/392 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07.01.2014 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. ,,,ile asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında tehlikeli hastalıklar sigortası ve vefat sigortası için sözleşme imzalandığını, sözleşmenin ilk yapıldığı tarihin 12/04/2004 olduğunu, müvekkilinin 2 yıl boyunca primlerinin tamamını düzenli olarak davalı şirkete ödediğini, müvekkiline daha sonra mide kanseri teşhisi konulduğunu, hastalığı üzerine müvekkilinin davalı şirkette başvurarak poliçedeki 90000 $ tazminatın kendisine ödenmesi için müracaatta bulunduğunu, davalı şirketin müvekkilince belirtilen bu hastalık ve tedavisini sözleşmenin hazırlanması sırasında kendisine bildirilmediğini gerekçe göstererek müvekkilinin istemini haksız olarak reddettiğini ve poliçeden caydığını 10/04/2007 tarihli ihtarıyla bildirdiğini, müvekkilinin herşeyi dürüstlük ve iyi niyet kuralları çerçevesinde davalıya bildirdiğini, müvekkilinin 2004 yılında geçirdiği hastalık ile son dönemde geçirdiği hastalık arasında herhangi bir tıbbi bağın olmadığını, davalı ile müvekkili arasında imzalanan hayat sigortasının sözleşmesine göre sözleşmenin akdedilmesinden itibaren aralıksız ve itirazsız olarak iki yıl süreyle yürürlükte kalmışsa artık sigortacının sözleşmeden caymayacığının belirtildiğini, müvekkilinin dürüst davranarak geçmişte geçirdiği rahatsızlığını açıkça davalıya söylediğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 $ karşılığı Türk lirasının 10/04/2007 tarihinde itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada da aynı gerekçelerle 80.000,00 USD karşılığı YTL"nin en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
.../...
-2-
Davalı vekili, sözleşmenin başvuru formunda davacı tarafından gerçeğe uygun beyanda bulunulması halinde müvekkil şirketin kesinlikle poliçe tanzim etmeyeceğini, davacının başvuru formunda var olan hastalıklarını belirtmemiş olmasının sorumluluğunun müvekkil şirkete yükletilmesinin mümkün olmadığını, sigorta ettirenin sözleşme yapılırken rizikonun tayini için önemli olan bütün hususları sigortacıya bildirmekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin davacının tazminat talebini değerlendirdiğini, mevzuata ve hakkaniyete uygun olarak tazminatı reddetmek zorunda kaldığını, beyan edilmeyen hastalık nedeniyle gerçekleşen tazminatın yasal hükümler çerçevesinde ödenmesinin mümkün olmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, risk ile beyan edilmeyen hastalık arasında nedensellik bağının bulunmadığı, sigortalının nedensellik bağı bulunmayan kanser hastalığını riskini bildiğinin kabulünün olağan hayatın akışına aykırı olduğu, dava konusu poliçenin meblağ sigortası olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak asıl ve birleşen davada davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6.427,45 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8.213,60 H
1.786,15 PH
6.427,45 BK
16/01/2014 -