1. Hukuk Dairesi 2015/13935 E. , 2015/15196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı M.. K.. vekili ile davalı S.. D.. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu 7 parça taşınmazını ehliyetsiz olmasından faydalanan dava dışı ... ..."e satış suretiyle temlik ettiğini, onun da davalılara devrettiğini, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ve iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, davacının yargılama sırasında kısıtlanması üzerine atanan vasi tarafından dava takip edilmiştir.
Davalılar, iyiniyetli olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “... öncelikle vasi tarafından husumete izin alınarak usulü eksikliğin giderilmesinden sonra, kayıt maliki ... "ın işlem tarihinde hukuki ehliyete haiz olup olmadığının yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle belirlenmesi, hukuki ehliyete haiz olmadığının saptanması halinde davalıların durumu bilen ya da bilmesi gereken konumunda olup olmadıkları halen taşınmazların kimin tasarrufunda olduğu, gerçek değerlerinin ne olduğu konusunda tüm taraf delilleri toplanarak tanıkların dinlenmesi, yukarıdaki ilkeler de dikkate alınarak iyiniyet savunması konusunda hükme yeterli bir araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalıların iyiniyetli oldukları gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Dairece; “...davalıların, davacının hukuki ehliyetsizliğini bilen ya da bilmesi gereken kişi konumunda oldukları gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı....” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalıların iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp her bir davalının kendisine temlik edilen taşınmazların değeri üzerinden harç, yargılama gideri ve yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücretinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerekirken, bu usul kuralı gözardı edilerek harç, yargılama gideri ve avukatlık ücretinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları doğru değildir.
Davalıların temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.