Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/14652 Esas 2014/13660 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14652
Karar No: 2014/13660
Karar Tarihi: 30.09.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/14652 Esas 2014/13660 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2014/14652 E.  ,  2014/13660 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/11/2013
    NUMARASI : 2013/177-2013/538

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Dava konusu taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulu anataşınmazda bağımsız bölümdür. Kat irtifaklı bağımsız bölümlerin değeri Kat Mülkiyeti Yasası"nın 46. maddesinin son fıkrası hükmüne göre bulunur. Yapının tamamı için Kamulaştırma Yasası"nın 11. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yayımlanan değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyetleri hesaplarını gösteren listelere göre (yıpranma payı da düşülerek) değer verilir. Bundan sonra zeminle yapı değerleri toplanıp kamulaştırmaya konu edilen bağımsız bölümün tapu kaydında yazılı olan arsa payına oranlanmasıyla o bağımsız bölümün kamulaştırma bedeli tespit edilir. Bilirkişi kurulunca bu esaslara uygun değerlendirme yapılmadan, her bir bağımsız bölüm için ayrı ayrı değerlendirme yapan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınarak karar verilmiş olması,
    2-Mahkemenin acele kamulaştırma dosyasıyla tespit edilip idarece davalılar adına bankaya yatırılan bedel ile daha sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) varsa davalılar tarafından bankadan çekilmesine kadar işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.