23. Hukuk Dairesi 2013/4290 E. , 2013/4958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hüküm şikayet olunan vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Şikayetçi vekili, borçlunun .... kişi nezdindeki hak ve alacaklarının haczi sonrası ..."nün 2010/180 E. sayılı dosyasında düzenlenen 05.07.2010 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunanın geçerli bir haczi bulunmadığı, müvekkili haczinin ilk haciz olup öncelikle müvekkiline pay ayrılması gerekirken şikayet olunana ilk sırada pay ayrılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur.
Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen kararın, şikayetçi yararına bozulması üzerine, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; şikayet olunanın İİK"nın 88. maddesine göre borçlunun DSİ nezdindeki hak ve alacaklarına koydurduğu 01.03.2010 tarihli haczin bu tarih itibariyle doğmuş bir alacak bulunmadığından geçerli olmadığı, bu durumda geçerli ilk haczin şikayetçinin İİK"nın 89. maddesine göre düzenlenmiş doğmamış alacakları da kapsayacak nitelikte olan haciz ihbarnamesine dayalı 04.03.2010 tarihli haczi olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir.
Şikayet, sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir.
Borçlunun üçüncü kişilerdeki mal, alacak ve diğer haklarının haczi İİK’nın 89. maddesi çerçevesinde mümkün kılınmıştır. Bu hükümle, üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi tebliğ edilmek suretiyle söz konusu mal, alacak ve hakların haczine imkân tanınmış, tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine üçüncü kişinin itiraz yolu açık tutulmuştur. Kendisine birinci haciz ihbarnamesi gönderilen kimsenin, bu haciz ihbarnamesine itiraz etmemesi halinde, mal yedinde ve borç zimmetinde sayılır. Üçüncü kişinin ihbarnameye süresi içinde itiraz etmesi halinde, usulüne uygun bir haczin varlığından bahsedilemez. Elinde borçluya verilmesi gereken bir mal ya da para bulunan üçüncü kişinin, gerçeğe aykırı itirazı halinde dahi hacizden söz edilemez ve alacaklının hakları ancak aynı yasanın 89/... ve 120/.... maddeleri çerçevesinde korunabilir.
Borçlunun üçüncü kişi ile arasındaki bir hukuki ilişkiye dayanan henüz doğmamış olmakla beraber doğması muhtemel alacakları için İİK.nın 89. maddesine göre haciz ihbarnamesi gönderilebilir. Üçüncü kişilerde hak ve alacakların ne şekilde haczedilebileceği anılan maddede gösterilmiştir. Bu yola tevessül etmeden, sadece haciz tezkeresi ile konulan haciz aynı Yasa"nın 88. maddesi kapsamında menkul haczi olarak nitelendirilebilir ve ancak mevcut bir hak ve alacak üzerine konulabilir; bir diğer ifade ile üçüncü kişi nezdinde doğacak (beklenen) alacakların tezkere yazılması suretiyle haczi mümkün değildir. Öte yandan bu yöntemde üçüncü kişinin itirazına ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır. Haciz ihbarnameleri ile borçlunun borçlusu konumundaki üçüncü kişinin elinde o anda bulunan mal, alacak ve diğer hakların haczedilmesi mümkün olduğu gibi, borcun tamamen ödenmesine kadar geçecek sürede (aylık kira bedeli, emekli ikramiyesi ve somut olaydaki gibi yüklenici lehine tahakkuk eden hak edişler vb. gibi) üçüncü kişi nezdinde oluşacak alacakların da haczine olanak tanınmıştır. Anılan yasa hükümlerinin uygulanmasından vazgeçilerek, bir diğer ifade ile haciz ihbarnamesi göndermek yerine müzekkere ile alacak üzerine haciz konulması aynı yasanın 88. maddesinde düzenlenen menkul haczi hükümlerine tabidir. Diğer yandan, üçüncü kişi nezdinde bulunan alacak için haciz talebi halinde, haciz tarihi belirlenirken gözetilecek tarih, haciz yazısının yazıldığı tarih değil, üçüncü kişiye ulaşıp, kayda işlendiği tarihtir.
Para ya da alacak hacizlerine ilişkin işlemler, kural olarak İİK"nın 88. maddesi hükmü uyarınca menkul mal haczini düzenleyen hükümlere göre yapılır. Borçluya ait nakit parayla karşılaşan ... memuru, İİK"nın 88. maddesi hükmü çerçevesinde bu parayı haczedebilir. Üçüncü kişinin elindeki bir paranın İİK’nın 89. maddesine göre değil de, taşınır hacizlerine ilişkin 88. maddesine göre haczedilmesinde, tıpkı taşınırlarda olduğu gibi, paranın somut olarak üçüncü kişi elinde mevcut olması gerekir. Henüz mevcut olmayan bir paranın taşınır hükümlerine göre haczine yasal olanak bulunmamaktadır. Bu bakımdan üçüncü şahıstaki para alacağının da anılan 110. madde hükmüne kıyasen hacizden itibaren bir yıllık süre içerisinde ... dosyasına celbinin istenmesi gerekir. Aksi halde haciz düşer (Satış talebi, para hacizlerinde dosya celbinin istenmesi suretiyle yapılır.)
Somut olayda, mahkemece, bozma ilamına uyularak, hak edişlerin gönderildiği DSİ .... Bölge Müdürlüğü"ne yazılar yazılmış olup, karardan önce gönderilen 09.01.2013 tarihli cevabi yazıda ........2009 tarihli hak edişin ........2009 tarihinde ödendiği ve şikayet olunanın İİK"nın 88. maddesi uyarıca gönderdiği haciz müzekkere tarihinde borçlunun hak edişinin bulunmadığı bildirildiği halde, karar tarihinden sonra dosyaya gönderilen ....01.2013 tarihli cevabi yazıda ........2009 tarihli hak ediş bedelinin gerekli kesintiler yapıldıktan sonra 134.371,59 TL olarak ........2009 tarihinde emanete alındığı açıklanmıştır. Bu durumda, mahkemece, DSİ .... Bölge Müdürlüğü"ne yeniden müzekkere yazılarak ........2009 tarihli hak edişin ........2009 tarihinde emanete alındığı ....01.2013 tarihli cevabi yazıda belirtildiği halde 01.03.2010 tarihinde borçlunun kurumdan hak ediş bedeli alacağı olmadığının 09.01.2013 tarihli cevabi yazıda bildirilmesinin sebebi de sorulmak suretiyle emanete alınan paranın borçlunun hak edişi olduğu hususu gözönünde bulundurulup, şikayet olunanın haciz tarihi olan 01.03.2010 tarihi itibariyle borçlunun DSİ nezdinde hak edişi bulunduğunun ....01.2013 tarihli cevabi yazıda bildirildiği hususu da değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.