Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19144
Karar No: 2016/5209
Karar Tarihi: 05.05.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/19144 Esas 2016/5209 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/19144 E.  ,  2016/5209 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
    KANUN YOLU : TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 05.05.2015 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ..., ... vs. vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 121 ada 67 parsel sayılı 3.132,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz ve üzerindeki fındık ağaçlarının 1995"den beri payları oranında ..."ın kullanımında olduğu; 121 ada 68 parsel sayılı 2.655,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz ile üzerindeki tavuk kümesi ve 2 katlı evin 1. katının 1/2 hissesinin 2001"den beri ..., 1/2 hissesinin 2006"dan beri ..., 2 katlı evin 2.katının 2003"den beri ..."ın kullanımında olduğu; 121 ada 70 parsel sayılı 164.38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın tarla olarak 1980"den beri ..."ın kullanımında olduğu; 121 ada 66 parsel sayılı 2.142,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın 1990"dan beri ..."ın kullanımında olduğu ve üzerindeki 1 katlı ahırın 1991 yılında ... tarafından yapıldığı; 121 ada 75 parsel sayılı 496.54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın tarla olarak 1999"dan beri ..."ın kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazların ortak muristen geldiği kabul edilmekle birlikte, davacıların fiili kullanımlarını ispatlayamadıkları gerekçesi ile hüküm kurulmuş ise de; muris Hamdi Şişman"ın terekesinin ve zilyetliğe ilişkin şahsi haklarının taksim edilip edilmediği araştırılmadığından, yapılan inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmadığı gibi, dava konusu bir kısım taşınmazlar yönünden dava şartı olan taraf koşulu yerine getirilmeksizin işin esası hakkında karar verilmiştir. Dava 3402 sayılı Yasa"nın Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğundan husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı gerçek veya tüzel kişilere yöneltilmesi zorunludur Somut olayda; davacılar, çekişmeli 121 ada 67 ve 68 parsel sayılı taşınmazların maliki olan Hazine yanında, ... ve ..."ı hasım göstererek dava açmışlardır. Mahkemece, lehine zilyetlik şerhi verilen ...."ın da davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilmemiştir. Bu nedenle davacıya davasını şerh sahibi ..."a yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, şerh sahibi İhsan Şişman davaya dahil edilerek dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, taraf teşkili yöntemine uygun şekilde sağlanmalıdır. Ayrıca dava konusu 121 ada 68 parselde şerh sahibi olan ... ile 121 ada 67, 68 ve 75 parseller de şerh sahibi olan ... mirasçı olmayıp ... terekesine karşı 3. kişi durumundadırlar. Bu nedenle; murisin ölüm tarihi itibari ile terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle davacının tereke adına tek başına dava açıp yürütemeyeceği hususu ve TMK"nın 640 ve 702. maddeleri dikkate alınarak murisin diğer mirasçılarının davaya katılmalarının ya da muvafakatlarının sağlanması veya terekeye temsilci atanması hususunda davacıya süre verilmeli, dava şartı bu şekilde sağlanmalıdır. Bu hususlar yerine getirildikten sonra; doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi, tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tüm tanıklar ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan çekişmeli taşınmazların murisin ölümünden sonra taksime tabi tutulup tutulmadığı, taksime tabi tutulmuş ise kime isabet ettiği, davalı tarafa isabet etmiş ise diğer mirasçılara ne verildiği, taşınmaz verilmiş ise nereden verildiği ve diğer mirasçılara verilen taşınmazların akıbetlerinin ne olduğu, taşınmazların kim tarafından ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, eldeki dosyanın tarafları açısından kuvvetli delil mahiyetinde olan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/125-400 Esas-Karar sayılı dava dosyası göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, her ne kadar 3402 sayılı Kanun"un EK-4. maddesi gereği tespit günü itibariyle fiili kullanıcının belirlenmesi esas ise de, zilyetliği muristen intikal eden elbirliği hükümlerine tabi taşınmazda mirasçılardan biri tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına olacağı göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi