7. Hukuk Dairesi 2015/40482 E. , 2016/1874 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilip, incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 02.02.2016 Salı günü belirlenen saatte davalı vekili Av.... geldi. Temyiz eden davacı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait otelde 20/03/1991 tarihinden 14/11/2013 tarihine kadar aralıksız aşçı başı olarak çalıştığını, iş akdinin işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, en son aldığı ücretin aylık net 3.700,00 TL olduğunu, haftanın 7 günü milli bayram ve genel tatil günleri dahil 7.30-21.30 saatleri arasında 14 saat çalıştığını yıllık izin kullanmadığını, çalışmalarının kuruma eksik ve girişli çıkışlı bildirildiğini esasında aralıksız 23 yıl çalıştığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının çalışmalarının kuruma eksik bildirilmediğini, 20.02.2006 tarihinde iş akdinin devamsızlık nedeni ile feshedildiğini, bu sebeple 20.02.2006 tarihine kadar olan dönemin dikkate alınmaması gerektiğini, iş akdine sezon sonu nedeni ile 31.10.2012 tarihinde son verilen davacıya sehven 2006 yılından önceki çalışma süresi de dikkate alınarak 34.975,56 TL kıdem tazminatı ödendiğini, bu nedenle kıdem tazminatı alacağı bulunmadığını, iş müfettişi tarafından yapılan inceleme sonucu tespit edilen 2010-2011-2012 yıllarına ait toplam 9.9760TL fazla mesai ücretinin 10.000TL olarak ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını, hafta tatillerini kullandığını ve milli bayram ve genel tatil çalışma ücretlerinin de ödendiğini, alacaklarının zaman aşımına uğradığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde son bulduğu, ödenenin mahsubu ile bakiye kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının ayrıca bilirkişi raporunda hesap edilen fazla mesai, hafta tatili ve milli bayram-genel tatil çalışma ücretlerinin ayrıca yıllık izin alacağının bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı ihtilaflıdır.
Davacı vekili davacının hafta tatillerinde çalıştığını iddia ederek hafta tatili ücreti talep etmiş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda alacak hakkaniyet indirimi uygulanarak hüküm altına alınmıştır.
Hafta tatilinde çalışıldığını ispat külfeti davacının üzerindedir. Davacının bu konuda dinlettiği tanıklardan davacı ile 2005 yılı Haziran ayından 2011 yılının Haziran ayının başına kadar çalışan davacı tanığı ... davacının hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığını bilmediğini beyan etmiştir. Diğer davacı tanığı ise davacı ile hesap dönemi içinde kalan süre içinde sadece 2012 yılı sezonunda birlikte çalışmış olup bu tanık davacının hafta tatilinde çalıştığını belirtmiştir. İş müfettişi tarafından düzenlenen raporda sadece işe yeni başlayan işçilere haftalık izinlerinin 1(bir) hafta eksik kullandırıldığı ayrıca bar bölümünde çalışan işçilerin ayda üç kez hafta izni kullandığı tespiti yapılmıştır. Davacının çalıştığı bölümle ve davacı ile ilgili hafta tatillerinde çalışma yapıldığına dair bir tespit bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacı 2012 sezonu hariç diğer dönem bakımından hafta tatilinde çalıştığını ispat edememiştir. Bu itibarla 2012 sezon harici dönem bakımından hafta tatili talebinin reddi yerine, yanılgılı değerlendirmeye dayalı rapora göre talebin tümden kabulü hatalı olmuştur.
O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz hacının davacıya yükletilmesine, 02.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.