Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/210
Karar No: 2018/691

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/210 Esas 2018/691 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2017/210 E.  ,  2018/691 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 11. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 200-303

    Mühür bozma suçundan sanık ..."nın beraatine ilişkin Antalya 14. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 10.10.2013 tarihli ve 58-537 sayılı hükmün, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 15.01.2015 tarih ve 6153-560 sayı ile;
    “Sanığın borcu nedeniyle katılan idare tarafından 18/10/2011 tarihinde mühürlenmek suretiyle kesilen elektriğin 22/10/2011 tarihinde yapılan denetiminde, mührün bozulmak suretiyle kullanılmaya devam edildiği, mühürleme ve kaçak elektrik tespit tutanakları içeriği, özellikle sanığın soruşturma aşamasındaki elinde yetiştirmesi gereken işler olduğu için mührü bozarak elektriği açtığı yönündeki savunması ve tüm dosya kapsamından yüklenen suçun tüm unsurları itibariyle sübuta erdiği ayrıca mühür bozma suçunun oluşabilmesi için mühürleme tutanağının tebliğinin zorunlu olmadığı da gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel Mahkeme ise 26.04.2016 tarih ve 200-303 sayı ile bozma kararına direnerek önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
    Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.09.2016 tarihli ve 285396 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 1221-1061 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 02.03.2017 tarih ve 144-1510 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı mühür bozma suçunda mühürleme tutanağının sanığa tebliğ edilmemesinin suç işleme kastını ortadan kaldırıp kaldırmadığının, buna bağlı olarak atılı suçun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Sanığın borcunu ödememesi nedeniyle iş yerinde kullandığı elektriğin, katılan şirket görevlilerince 18.10.2011 tarihinde kesilerek elektrik sayacının mühürlendiği ve buna ilişkin olarak sayaç mühürleme tutanağının düzenlendiği,
    Sanığın iş yerinde 22.10.2011 tarihinde katılan şirket görevlilerince yapılan kontrolde, borcundan dolayı kesilen elektriğin kullanıldığı tespit edilerek kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı tanzim edildiği,
    Katılan şirket görevlilerince düzenlenen her iki tutanakta da “panoya bırakıldı” şeklindeki ibarenin yer aldığı,
    Katılan ...nin suç tarihinden sonra 28.05.2013 tarihinde özelleştirildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    Sanık aşamalarda; tutanağa konu iş yerini kendisinin işlettiğini, tutanak düzenlenmeden birkaç gün önce cenazesi olması nedeniyle iş yerinde olmadığını, döndüğünde ise iş yerinin elektriğinin kesilmiş olduğunu gördüğünü, yetiştirmesi gereken işleri olması sebebiyle mührü bozup elektriği açarak kullandığını, kendisine herhangi bir şekilde mühürleme belgesinin tebliğ edilmediğini, elektriği açıp kullanmanın suç olduğunu bilmediğini savunmuştur.
    Mühür bozma suçu 765 sayılı TCK"nın "Devlet İdaresi Aleyhinde İşlenen Cürümler" başlıklı üçüncü babının "Mühür Fekki ve Hükümetin Muhafazasında Bulunan Eşyayı Çalmak" başlıklı onuncu faslındaki 274. maddesinde düzenlenmişken, 5237 sayılı TCK"nın "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının, "Kamu Güvenine Karşı Suçlar" başlıklı dördüncü bölümünde "Mühür bozma" başlıklı 203. maddesinde; “Kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiştir.
    Millete ve Devlete Karşı Suçlar 5237 sayılı Kanun’un dördüncü kısmında, 247 ila 343. maddeleri arasında sekiz bölüm hâlinde düzenlenmiştir. Görüldüğü üzere kanun koyucu 5237 sayılı TCK"nın sistematiğinde “Mühür Bozma” suçunu Devlet otoritesine karşı işlenen suçlar bölümünde değil kamu güvenine karşı işlenen suçlar bölümünde düzenlemiştir. Nitekim mevzuat gereği konulan mührün kaldırılmasının kamu güvenini sarsacağı hususunda da şüphe bulunmamaktadır.
    Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere, madde, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılmasını veya konuluş amacına aykırı hareket edilmesini cezalandırmaktadır. Mührün konulmasının esas nedeni, durumun aynen muhafazasını sağlamaktır.
    Mühür, kanunun verdiği yetkiye dayanılarak ya da yetkili makamın emri gereğince konulmalıdır. Ancak yetkili makama mühürleme emri verme yetkisinin de yine kanunla verilmiş olması gerekmektedir.
    Mühür koyma gerekliliği doğrudan kanundan kaynaklansa bile mührü koyma işlemi buna yetkili olan kişilerce yerine getirilmelidir.
    Mühür bozma suçu, mührün kaldırılması veya konuluş amacına aykırı hareket edilmesi ile oluşmaktadır. Seçimlik hareketlerden birinin yapılması ile suç oluştuğundan, ayrıca bir zarar veya somut bir tehlikenin doğması gerekli görülmemiştir.
    Suçun seçimlik hareketlerinden ilki, kanun veya yetkili makamın emri ile konulan mührün kaldırılmasıdır. Mührün kaldırılması fiili, mührün konulduğu eşya üzerinden sökülmesi ya da bozulması şeklinde işlenebilir.
    Suçun oluşumu açısından diğer seçimlik hareket ise; mührün konuluş amacına aykırı davranılması olarak düzenlenmiştir. Bu seçimlik hareketin gerçekleştirilmesinde, konulan mührün fiziken kaldırılması suçun oluşması açısından şart değildir. Örneğin, mührün bir faaliyetin engellenmesi için konulması hâlinde, mühür sökülmese bile faaliyete devam edilmesi durumunda suç oluşabilecektir.
    Mühür bozma suçu yalnızca kasten işlenebilir; genel kast yeterli olup saik önemli değildir. Failin, mührün yetkili merci tarafından konulduğunu, bu mührün eşyanın varlığını koruma veya varlığını sürdürme amacını güttüğünü, yaptığı hareketin mührü kaldırmaya yönelik olduğunu veya mührün konuluş amacına aykırılık oluşturduğunu bilmesi ve bu hareketi istemesi gerekir.
    Mühür bozma suçunun kasıt unsurunun varlığından söz edilebilmesi için sanığın mühürleme işleminden haberdar olması yeterli olup ayrıca mühürlüme tutanağının tebliğine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmamaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Sanığın, borcunu ödememesi nedeniyle iş yerinde kullandığı elektriğin 18.10.2011 tarihinde katılan şirket görevlilerince kesilerek elektrik sayacının mühürlendiği, 22.10.2011 tarihinde sanığın iş yerinde yapılan kontrolde ise, borcundan dolayı kesilen elektriğin kullanıldığının tespit edildiği olayda; sanığın aşamalarda, yetiştirmesi gereken işleri olması sebebiyle mührü bozup elektriği kullandığını savunarak gerçekleştirdiği eylemi kabul etmesi, kesilen elektriğin de daha sonra kullanılmaya devam edildiğinin tespit edilmesi karşısında, sanığın kullandığı elektriğin katılan şirket görevlileri tarafından kesildiğinden ve dolayısıyla elektrik sayacının mühürlendiğinden haberdar olduğu, mühürleme işleminden haberdar olmasına rağmen mührün konuluş amacına aykırı hareket ederek kesilen elektriği açıp kullandığı, mühürleme tutanağının tebliğ zorunluluğunun da bulunmadığı gözetildiğinde, atılı suçun bütün unsurları ile oluştuğu kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, Yerel Mahkeme direnme kararına konu hükmünün, sanığa atılı mühür bozma suçunun bütün unsurlarıyla oluştuğu gözetilmeden mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Antalya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.04.2016 tarihli ve 200-303 sayılı direnme kararına konu hükmünün, sanığa atılı mühür bozma suçunun bütün unsurlarıyla oluştuğu gözetilmeden mahkûmiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 25.12.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi