14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/2593 Karar No: 2010/3417 Karar Tarihi: 29.03.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/2593 Esas 2010/3417 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/2593 E. , 2010/3417 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 22.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı belediyenin ihdas suretiyle altında dükkan olan yol niteliğindeki taşınmazı 5309 ada 1 parsel olarak tapuya tescil ettirdiğini, yolun tescile tabi olmadığını, kaydın iptali ile yol niteliği ile terkinini talep etmiştir. Davalı, taşınmazın yol niteliğindeyken ihdasen altında dükkan olan yol olarak tapuda adlarına tescil edildiğini, davacının dava ehliyeti bulunmadığını, davanın da idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlık idari işlemden kaynaklandığından ve davanın görülme yeri idari yargı olduğundan, davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun değişik 2.maddesine göre idari yargı yerinde görülecek davalar, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idare eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhder olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardır. Eldeki dava ise, tapu iptali ve yol olarak terkin istemiyle açılmıştır. Görülüyor ki, davanın idari yargı yerinde görülmesini gerektiren bir neden yoktur. Esasen, Türk Medeni Kanununun 1027.maddesine göre ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararı ile düzeltebilir. Dosyada mevcut ve emsal olarak sunulan idari yargı kararı belediye encümen kararının iptaline ilişkin olduğundan, mevcut dava için örnek sayılmaz. Mahkemece yapılması gereken iş, çekişmenin esasını incelemek ve sonucuna uygun bir karar vermek olmalıdır. Hüküm, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.