19. Ceza Dairesi 2019/11923 E. , 2019/7195 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
A- Müsadereye yer olmadığına dair karara ilişkin katılan vekilinin temyizine yönelik incelemede,
Müsadereye yer olmadığına dair karara yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B- Mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede
Başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Suça konu bandrolsüz sigaraların miktarı gözetilip 5237 sayılı TCK’nun 3 ve 61. maddesi uyarınca temel hapis cezanında hakça oranda teşdit uygulanarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurularak sanığa eksik ceza tayini; temel hapis cezasının teşdiden belirlenmesi halinde ise, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/5, 3/10 ve 3/22. maddeleri göz önüne alınarak lehe kanun değerlendirilmesi de yapılmak suretiyle yeniden hüküm kurulması zorunluluğu,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi uyarınca sanığın yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi alt soyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması,
3- Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesinde cezaya konu edilen eylemin ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri üretmek, yurda sokmak, ticari amaçla bulundurmak, nakletmek, satışa arz etmek veya satmaktan ibaret olması karşısında suça konu eşyadan alınan numuneler getirtilerek ilgili işaretlerin bulunup bulunmadığının hakim tarafından tespiti yerine, gerekmediği ve sanığın KEMT varakasındaki değerlere ilişkin itirazı da bulunmadığı gözetilmeksizin bilirkişi raporu alınarak yapılan yargılama giderlerine kendisi sebep olmadığı halde bu yargılama giderlerinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
4- Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nun davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
5- Sanık hakkında hükmolunan gün karşılığı adli para cezasının paraya çevrilmesinde uygulama maddesi TCK’nun 52/2. maddesi yerine 50/1. maddesi olarak gösterilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 232/6. maddesine aykırı hüküm kurulması,
6- Suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.