(Anayasa Mahkemesinin 16/02/2012 tarih, 2011/35 Esas, 2012/23 sayılı kararı)
Davacı Güven vekili tarafından, davalı Sağlık Bakanlığı aleyhine 13.01.2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yargı yolu yönünden reddine dair verilen 12.06.2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, görev yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, Anayasa Mahkemesinin 16.02.2012 tarih, 2011/35 Esas, 2012/23 sayılı kararıyla 6100 sayılı HMK’nın 3. maddesinin iptal edilmesi nedeniyle İdare Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Şu durumda, eldeki bu davanın, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 3. maddesine göre 13.01.2012 günü, adli yargı yerinde açıldığı ve bu madde hükmünün daha sonra Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi sebebiyle mahkemenin görevsiz hale geldiği ve yargı yolunun caiz olmamasına davacı tarafça sebebiyet verilmediği gözetilmeksizin, davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nın 438/son maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.