(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2009/4785 E. , 2010/5419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının kusura yönelik temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe maruz kalan işçinin uğramış olduğu maddi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının, maddi zararının hesabında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda, hükme esas alınan 28.11.2008 tarihli hesap bilirkişisi raporunda, sigorta kayıtlarındaki (işveren tarafından bildirilen) ücrete göre maddi tazminat hesabı yapılmış, davacı dava açtığı 02.08.2007 tarihinde aylık net 600,00.-TL ücret aldığını iddia etmiş ve dosyaya davacının aldığı ücrete ilişkin belge ibraz edilmemiştir. Ayrıca, mahkemece dinlenen davacı tanıkları davacının mesleği ve ücreti hakkında beyanda bulunmamış, Sosyal Güvenlik Kurumu"na verilen 27.05.2002 tarihli işten ayrılma bildirgesinde davacının işyerindeki görevi bölümüne “marangoz” yazılmıştır. Davacının hizmet cetvelenin incelenmesinden, 09.12.1985-28.10.1998 tarihleri arasında fasılalarla değişik işyerlerinden çalışmalarının Kuruma bildirildiği, 13.01.1999-16.05.2002 ve 25.09.2002-06.08.2007 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı anlaşılmakta olup, dava konusu iş kazası ise, 25.09.2001 tarihinde meydana gelmiştir. Davacının temyiz dilekçesine eklediği ... 1. İş Mahkemesi"nin 30.12.2008 gün ve E:2007/321, K:2008/848 sayılı kararı ile anılan dosyada alınan hesap bilirkişisi raporunda, davacının işten ayrıldığı 06.08.2007 tarihinde net 600,00.-TL ücret aldığı kabul edilerek davacının işçilik alacaklarının hesaplandığı, söz konusu dosyanın henüz kesinleşmediği görülmektedir.
Yapılacak iş, davacıya ait sigorta şahsi sicil dosyası celp edilip, daha önceki kıdemi ve çalıştığı yerler tespit edilerek, davacının meslek durumu hakkında tanıklar yeniden dinlenilerek ve taraflara yeniden tanık listesi verme olanağı tanınarak ve tüm deliller toplanarak sonucuna göre davacının mobilya (marangoz) işçisi mi, kalfası mı, yoksa ustası mı olduğunu saptamak, bu saptamaya göre davacının yaşı, eğitim durumu, mesleki kıdemi ve yaptığı iş belirtilerek ilgili meslek odasından olay tarihinden müzekkerenin yazıldığı tarihe kadar emsal işçinin alabileceği aylık net ücreti her yıl için ayrı ayrı sormak, ilgili meslek kuruluşu tarafından bildirilen ücret esas alınarak ve davacının iddia ettiği ücret miktarını da aşmayacak şekilde, maddi tazminatı yeniden hesaplamak, Kurum tarafından hüküm tarihine en yakın tarihe göre hesaplanan peşin sermaye değerini zarardan indirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların hesap raporuna yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, davacı tarafça yatırılan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 06.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.