Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/14564 Esas 2014/13575 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14564
Karar No: 2014/13575
Karar Tarihi: 29.09.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/14564 Esas 2014/13575 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sarıveliler Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir dava, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istemiyle yapılmıştır. Mahkeme davayı kabul etmiştir. Ancak, karar temyiz edilmiştir.
Yargıtay kararı, temyiz istemlerinin süresi içinde olduğunu ve gerekli inceleme yapıldıktan sonra kararın esaslı bir isabetsizlik içermediği sonucuna varmıştır. Ancak, belirli noktalarda hatalı bulunmuştur. Bunlar, 1) Kamulaştırma bedelinin tespitinde 2013 yılı verilerinin esas alınması gerektiği, ancak bilirkişilerce henüz 2013 yılı verilerinin oluşmadığı gerekçesiyle 2012 yılı verilerinin kullanılması, 2) Vekalet ücretinin takdir edilmemesi ve 3) Kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda dava tarihi itibariyle belirlenen bedele hükmedilmesi gerektiği, daha önce açılan davalarda ise faiz işletilmesi gerektiği şeklindedir.
Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası, 4650 sayılı Kanun, 6459 sayılı Kanun'un 6. maddesi ve Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi. Kararda bahsedilen Kanun maddeleri, davanın sonucunu
18. Hukuk Dairesi         2014/14564 E.  ,  2014/13575 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sarıveliler Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 27/05/2013
    NUMARASI : 2013/12-2013/92

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-2942 sayılı Kamulaştırma Yasası"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 15. maddesinin son fıkrasında; bilirkişilerce -aynı Yasanın 11. maddesinin (f) bendi hükmü gözetilerek- yapılacak değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün (dava tarihinin) esas tutulacağı öngörüldüğünden, davanın açıldığı 2013 yılına ait verilerin esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerekirken, bilirkişi kurulunca henüz 2013 yılına ait verilerin oluşmadığı gerekçesi ile taşınmazın değerlendirilmesinde 2012 yılı verilerinin esas alınması suretiyle m² değerinin tespit edilmesi,
    2-Davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar tespit ve tescil dosyasında belirlenen kamulaştırma bedeli ile Kamulaştırma Kanunu"nun 27. maddesi uyarınca açılan acele el koyma dosyasında yatırılan bedel arasındaki farka faiz işletilmesi gerekirken, yasal faiz işletilmesine karar verilmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.