Hırsızlık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/6673 Esas 2018/4393 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6673
Karar No: 2018/4393
Karar Tarihi: 07.06.2018

Hırsızlık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/6673 Esas 2018/4393 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/6673 E.  ,  2018/4393 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : 1- Hırsızlık suçundan TCK.nın 141/1, 62/1, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan TCK.nın 206/1, 62, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hırsızlık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Müştekiye ait internet kafeye giden ve kendisini komiser olarak tanıtan sanığın, müştekinin telefonunu incelemek için aldığı, müştekinin başka müşterilerle ilgilendiği sırada telefonu teslim etmeden işyerinden ayrıldığı, yakalanması üzerine de kendisini ...ismiyle tanıtıp adı geçen hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasına neden olduğunun iddia edildiği somut olayda,
    a) Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 141/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 07/03/2006 ile inceleme tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
    b) Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Müştekiye yönelik eylemi nedeniyle yakalanan sanığın, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kardeşi ..."ın kimlik bilgilerini vermesi şeklindeki eylemin TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunu oluşturduğu, dava zamanaşımının ..."ın atılı suçu işlemediğinin anlaşıldığı tarih olan 02/05/2011 tarihinde başladığından zamanaşımının dolmadığı, bu nedenle sanığın "başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçundan mahkumiyeti yerine suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken, tekerrüre esas olan Bağcılar Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2003/596 esas 2013/1451 karar sayılı ilamı yerine, atılı suçtan daha sonra kesinleşen Samsun 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/958 esas, 2008/272 karar sayılı ilamının tekerrüre esas gösterilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına 07/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.