14. Ceza Dairesi 2015/8235 E. , 2015/11421 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2015/278708
Kasten yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından müşteki sanık Ö.. S.."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 86/2, 86/3-e, 109/1-2, 109/5, 35/2 ve 62/1 maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, kasten yaralama suçundan dolayı mahkûm olduğu hapis cezasının sonucu olarak 5237 sayılı Kanun"un 53/1. maddesinin a, b, d, e fıkralarındaki hakları kullanmaktan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, c fıkrasındaki velayet vesayet ve kayyımlık hizmetinde bulunmasının şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına dair Konya 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.07.2014 tarihli ve 2014/43 Esas, 2014/489 sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre.
1- Adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında tekerrüre esas teşkil etmese de kasıtlı bir suçtan sabıkasının bulunması gerekçe gösterilerek yeniden suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat oluşmadığı belirtilmek suretiyle hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ve cezalarının ertelenmesine yer olmadığına karar verildiği, ancak bu kararın akabinde sanığın sabıkalılık durumunda sehven hataya düşülmesi sonucu sabıkalı gibi değerlendirildiği belirtilmek suretiyle bu durum sanık lehine değerlendirilebileceğinden Konya 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.02.2015 tarihli ve 2014/43 Esas, 2014/489 sayılı Ek kararı ile hükümlerin infazının durdurulduğu anlaşılmakla, adli sicil kaydı bulunmayan sanığın, sehven sabıkalı olarak değerlendirilmesi sonucunda hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ve cezalarının ertelenmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesinde,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53/2. maddesinde yer alan “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz." ve 3. fıkrasındaki "Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin birinci fıkrası a, b. d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, kasten yaralama suçundan dolayı sanık hakkında kurulan hükümde belirtilen maddenin yazılı şekilde yanlış uygulanmasında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümde ise sanık hakkında kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına hükmedilmesine rağmen 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinde öngörülen hak yoksunluğuna ilişkin hükümlerinin uygulanmamasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 21.07.2015 gün ve 94660652-105-42-3671- 2015-15231/49265 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında “tekerrüre esas olmasa da kasıtlı suçtan sabıkasının bulunduğu, suç işleme eğilimi ve kişiliği” gerekçe gösterilerek 5271 sayılı CMK"nın 231 ve 5237 sayılı TCK"nın 51. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulurken hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmaması ve kasten yaralama suçundan kurulan hükümde ise TCK"nın 53/1-c madde ve bendinde yer alan velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğinin yerinde olduğu anlaşılmakla, Konya 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.07.2014 tarihli ve 2014/43 Esas, 2014/489 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.